Son haftalarda gerçekleşen ve gerçekleşmesi beklenenler ile geçen günlerde nedense gelecek sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan Theo Walcott konusu hiç gündeme gelmedi.Ta sezon başlarındayken kontrat krizinin yaşanabileceğini yazmıştım. O zaman ki verdiğim isimlerden Thomas Vermaelen dışında sözleşme imzalayan olmadı. Andrei Arshavin konusunda zaten son malum olduğu için ondan bir şey beklemeye gerek yok.Sezon boyunca gösterdiği performansın ardından Robin Van Persie kontrat imzalamayanlar arasında en ciddi isim halini almıştı. Geçtiğimiz sezon başında Cesc Fabregas ve Samir Nasri ile yaşadığı sıkıntıları bir türlü unutamayan Arsenal taraftarları doğal olarak bir tekrarının yaşanmaması için Robin Van Persie'nin tüm akrabalarının demeçlerine bakar hale geldi.Görüşmelerin sürekli ertelenmesi Euro 2012 şampiyonası derken zaman su gibi açıp gitti ve neredeyse yeni sezonun hazırlık maçlarının vakti geldi. Robin Van Persie'nin görüşmelerinde herhangi bir aşama kaydedemeyen Arsenal yönetimi buna rağmen transferde son yıllara bakılınca son derece cömert bir dönem geçiriyor.Euro 2012 turnuvasından önce Köln'den Lukas Podolski'yi transfer eden Arsenal, turnuva devam ettiği sırada şampiyon Montpellier'in forveti Olivier Giroud ile anlaşma sağladı. Gerçekleştirilen bu iki transfer bile gündemi Robin Van Persie'den ayırmaya yetmedi. Gelişlerinin Hollandalı'nın gideceğine yorulması çok sık duyduğumuz senaryolardan biri oldu.
Her ne kadar Robin Van Persie konusu halen netlik kazanmasa da Arsenal'in unuttuğu çok önemli bir isim daha var. Theo Walcott. Sezon devam ettiği sırada kontrat görüşmelerinin başladığına ilişkin haberiniyayınlamıştım. Theo Walcott'un sezon içerisinde kötü performans sergilediği dönemlerde ücretini ikiye katlama talepleri yönetim tarafından reddedilmiş, birçok Arsenal taraftarı için ise oynadığını almalı şeklinde tepkilere yol açmıştı.Daha sonra £80k civarında bir maaş ile dört yıllık sözleşme imzalayacağı konuşuldu. Ama imzalar atılmadı. Tıpkı Robin Van Persie durumundaki gibi Euro 2012 turnuvasının araya girmesi nedeniyle sezon bitti, bugün geldi hala herhangi bir görüşme ya da anlaşma bulunmuyor. Arsene Wenger'in Euro 2012'den sonra tamamlamayısöylediği yeni sözleşmeler ise yine bir yalandan ibaret oldu.
Şimdi ise Theo Walcott'un, Chelsea ve Tottenham Hotspur'a transfer haberleri yayılmaya başladı. Kendisinin gerçek bir Arsenal'li olduğuna inanarak bu takımlara gitme ihtimalini çok düşük görüyorum. Ama rakiplere böyle bir koz bile vermiş olmak kulübün büyüklüğüne gölge düşürüyor. Theo Walcott'un herhangi bir Londra kulübünde Arsenal'e karşı forma giymesi kadar beni üzecek başka bir şey olamaz herhalde. Meselenin sadece Londra olmadığı da bir gerçek. Özelinde bakacak olursak geçtiğimiz sezon en başarılı sezonlarından birini geçirmiş, Euro 2012'de İngiltere Milli takımı formasını giydiği süre baz alındığında takımın en iyisi durumunda yer alan ve henüz 23 yaşındaki bir oyuncuyu her ne koşulda olursa olsun kaybetmemek gerekir. Demem şudur ki Arsenal için Robin Van Persie ne kadar önemliyse Theo Walcott da o kadar önemlidir. Onu an itibariyle başka bir takımın forması altında görmeye hazır olduğumu düşünmüyorum. Yönetim uyuma Theo Walcott'a sahip çık.
Emrah Partal / GencArsenal