Arsenal maça maç öncesinde tahmin ettiğim on bir ile başladı. Mümkün olan en ofansif kadro ile sahaya çıktı. Milan gibi bir İtalyan takımına karşı dört farklı bir galibiyet almanız gerekiyorsa yapmanız gereken de budur zaten. Tomas Rosicky ve Kieran Gibbs'in kondisyon testini başarıyla geçmelerinin ardından ilk on bire alındılar. Yedek kulübesinde ise geçtiğimiz haftalarda Türk Milli takımında forma giyeceğini açılayan Oğuzhan Özyakup bulunuyordu.
Szczesny
Sagna-Koscielny-Vermaelen-Gibbs
Song
Rosicky-Chamberlain
Walcott-Van Persie-Gervinho
Arsenal maça beklenildiği gibi son derece atak başladı. Henüz ilk dakikalarda üst üste kornerler kazandı ve bu kornerlerin birinde Alex Oxlade-Chamberlain'in ortasında Laurent Koscielny bomboş kafa vuruşunu yaptı ve henüz 6. dakikada tam da Arsenal'in istediği gibi 1-0 öne geçti. Maçın hakemi ise ilk on beş dakikada Van Bommel, Sagna ve Gibbs olmak üzere maçtaki beş faule üç sarı kart çıkardı.
İlk yarıda ikinci bölümde de Arsenal'in atakları devam etti. Van Persie ceza sahası dışından çektiği şutta Abbiati'yi geçemedi. Milan ise savunma arkasına uzun toplarla Ibrahimovic'in kaçırmaya çalıştı. Bunların büyük bir bölümü ise ofsayt kuralına takıldı. 26. dakikada Walcott'un kanattan yaptığı dribling sonucunda gelişen atakta savunmanın uzaklaştıramadığı topta Rosicky golünü attı ve farkı ikiye çıkardı. Arsenal oyunu forse ederken Milan takımı ise maçın bitmesi için elinden geldiğince yavaş oyunu tercih etti.
Son bölümde de Arsenal yine aynı oyununu sürdürmeye devam etti. Milan'ın her hatasından pozisyon yaratmaya çalışırken Oxlade-Chamberlain harika hareketlerle ceza sahasına girdi ve Mesbah tarafından düşürüldü. Penaltı vuruşunda topun başına geçen Van Persie golünü attı ve skoru 3-0 yaptı. Milan son dakikada Shaarawy ile net bir fırsat yakalasa da Szczesny kalesini zamanında terk ederek açıyı daralttı ve topu auta vurmasına neden oldu.
İlk yarı Arsenal'in belki de istediğinden daha iyi gitti. Üstelik topla oynama yüzdemiz %48'de pas isabet oranımız ise %77'de kaldı. Milan ise %84 pas oranı tutturdu. Arsenal rakip kaleye 6 şut çekti. Bunların 5'i isabetli olurken üçünde golü bulmayı başardı. Milan'ın ise kaleyi bulan şutu bulunmuyor. İlk yarıda son derece iyi olmamıza rağmen Ibrahimovic'in kendisine atılan tüm hava toplarını almış olması tek olumsuzluk olarak gösterilebilir. Takım halinde ise Milan hava toplarının %80'ini kazandı.
İkinci yarıya her iki takımda aynı on birlerle başladı. Milan ikinci yarıda biraz daha top yapmaya pozisyon aramaya çalıştı. Milan tehlikeli sayılabilecek pozisyonları da bulmaya başladı. Ama Arsenal'in iyi oyunu golü önledi. 58. dakikada ise Rosicky kazandığı top ile takımını atağa kaldırdı. Gervinho biraz ağır kalmasına rağmen çektiği şutta savunmadan seken top Abbiati'nin ayaklarına çarptı. Ardından Van Persie topu kalecinin üzerinden aşırtmak istedi ama Abbiati son anda eliyle golü engelledi.
61'de Szczesny'nin inanılmaz hatasında Ibrahimovic boş kaleye topu auta gönderdi. Milan her geçen dakika topun daha çok hakimi olmaya başladı. İlk yarıda %48 olan topla oynama yüzdesini %55'e kadar çıkarttı. Rosicky'nin enerjisinin büyük bölümünü ilk yarıda kullandığından oyundan kopmaya başladığı bölümlerde Milan orta sahada daha çok boş alan bulmaya başladı. Allegri orta saha açığından faydalanmak için Aquilani'yi oyuna aldı. Gole ihtiyacı olan Wenger ise Alex Oxlade-Chamberlain yerine Chamakh'ı oyuna aldı. Milan 74. dakikada Nocerino ile gole hiç yaklaşmadığı kadar yaklaştı ama Arsenal'in şansı yerindeydi ve Szczesny'nin ayaklarına çarpan top ağlara gitmedi.
Gelmeyen gol takımın üzerindeki baskıyı giderek arttırmaya başladı son bölümde. 82'de ise sakatlanan Walcott yerine Park Chu-Young oyuna dahil oldu. İlk yarıda sadece iki şut çeken Milan ikinci yarıda tam 11 şut gönderdi Arsenal kalesine. İlk yarıdaki ekstra efor maalesef Arsenal'in ikinci yarıdaki düşüşünün nedeniydi.
Oyuncu falan değerlendirmeye gerek yok. Maçın hakemi kesinlikle Milan için çalıştı. Saçma sapan hareketlerde Milan'lı oyuncular kendilerini ne zaman yere bıraksa faulü çaldı. Ne zaman Arsenal'li oyuncular pres yapsa faul çalarak engelledi. Aynı hareketler Arsenal'e yapılırken ise görmezden geldi. Aslında bunlar belki ayrıntı sayılabilir. Ama maçın sonuna 3 dakika ekleyip 92:12'de maç bitirmek nedir? Bu maç tamamen hakemin taraflı yönetiminin kurbanı olmuştur. Derseniz ki rakibe penaltı mı verdi gol mü attırdı? Zaten kurnaz hakem uyanık hakem maçı böyle bir takıma verir. Oyunu onun lehine yöneterek. Bariz bir hatayla takıma maç vermek kendisinin sonu olur. Zaten ilk maçta da ofsayttan atılan bir gol ve uydurma bir penaltı ile gelen gol var ki dillere destan.
Bu da Arsenal'in bir kez daha Şampiyonlar Ligi'ne hakem hatalarıyla veda etmesi olarak tarihe geçti. Daha önce Liverpool eşleşmelerinde verilen anlamsız kararlar, Barcelona maçında Van Persie'ye düdükten sonra topa vurdu diye verilen ikinci sarı kart ve kırmızı kart. Ne diyelim sağlık olsun.
Diyecek bir şey yok. Zaten bir mucize peşindeydik. Çokta yaklaştık ama maalesef bazı faktörlerden dolayı olmadı. Açık şekilde gösterdik ki Arsenal gerekiyorsa başarabilir. Artık bu maçı geride bırakarak ligde Şampiyonlar Ligi potasında kalarak gelecek sezon yeniden bu arenada mücadele etmeye çalışmamız lazım.
Emrah Partal / GencArsenal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder