8 Haziran 2012 Cuma

Alsancak Stadı Yıkılsın Mı ?

İzmir'de yaşayan  Rumların takımı olan Panionios 1910'lu yılların başından Kurtuluş Savaşı'na kadar Alsancak'ın zemininde oynayarak başlatmış Alsancak'ın futbol tarihini. Daha sonrasında 1929 yılında kapalı (!) ve açık tribünlerin inşa edilmesiyle Alsancak Stadı adıyla tam anlamda bir futbol stadına dönüştürülmüştür. 


1959 yılında kurulan Türkiye Futbol 1.Ligi ' nde İzmir'in takımları maçlarını bu stadda oynamış. güzel bir olaydır ki, Türkiye 1.Ligi 'nin ilk karşılaşması İzmirspor ile Beykoz 1908 arasında 21 Şubat 1959''da Alsancak Stadı' nda oynanmış, lig tarihimizin ilk golü de  İzmirsporlu Özcan Altuğ tarafından 11.dakikada Alsancak Stadı'nda atılmış.Alsancak Stadı'nda birçok kez Fuar Şehirleri Kupası , Kupa Galipleri Kupası gibi unutulmaz Avrupa Kupası maçları da oynanmış.


Tarihi Hissetmek


İzmir'de yaşadığımdan zaman zaman ben de gittim bu stada maç izlemeye. İzmir'de yetişmediğimden olsa gerek stadın yıkılması benim içimde bir tortu bırakmayacak. Ancak katıldığım söyleşilerde ve çok yakınımda bulunan Altaylı, Göztepeli, Karşıyakalı, İzmirsporlu tanıdıklarımın anlattıkları o stadın yukarıdaki 2 paragrafın binlercesi boyutunda bir tarih içerdiği yönünde. Geçtiğimiz kış aylarında bilgi birikimine ve duruşuna hayran olduğum Dağhan Irak , Göztepe taraftarının bir söyleşisi için Tepekule'ye gelmişti. Ben de fırsat bulup takip ettim, söyleşi esnasında yaşı orta yaşın üstündeki bir Göztepeli amca "Halkapınar'daki stada alışamadım. Benim stadım Alsancak'taki." deyince yüzünde ayrı bir duygusallık açığa çıktı. O amcamın yaşadıklarını yaşayan binlerce Altaylı, Göztepeli, Karşıyakalı,Altınordulu ve İzmirsporlu vardır kim bilir? İşte bu olaylar, o stadın tarihini koklamamıza yetiyor da artıyor bile.


Bugünün Tarihinde


Özellikle bugünlerde açığa çıkan TOKİ'ye devir haberleri üzerine bir şeyler karalamak istedim aslında. Biraz da başka pencerelerden bakalım olaylara. Stadın şu anki halini bilenler beni daha da iyi anlayacaktır. İki kelimeyele "Kötü durumda." diyebilirim. Soyunma odaları, zemin, tribünler, -pek dikkat çekmemiştir ama- üst balkondaki canlı yayın kulübesi(!) hepsi sıkıntılı vaziyette. 


Bulunduğu konum itibariyle de her türlü değerlendirmeye de açık vaziyette. Nasıl değerlendirilir, neler yapılır, orası benim ilgi alanım değil tartışmam ama ortaya çıkan tezatlardan da biraz bahsetmek istiyorum.


"Stad Yerinde Kalsın"cılar


Evet, Tarihi yaşamış ve saygı duyan bir kesimin de içinde olduğu bir grup bu tezi savunanlar. Alsancak Stadı'nı sadece İzmir'in değil, Türkiye futbol tarihinin önemli mekanlarından biri olarak değerlendiren Osmanlı'yı, işgali, Kurtuluş'u, Cumhuriyet'i görmüş bir yapı olarak gören, Kent tarihinin, belleğinin, kent kimliğinin ayrılmaz parçası olarak tezini savunan bir grup bunlar. Stadı bir bütün olarak Altay'ın,  Altınordu'nun, Göztepe'nin, İzmirspor'un, Karşıyaka'nın, şimdilerde unutulmaya yüz tutan Yeşilova'nın, Kültürspor'un, Ülküspor'un, İzmir Demirspor'un tarihidir. diyerek; Stadın tarihi ve kimliğine uygun şekilde yenilenmesini, kapasitesinin 20 bin kişiye çıkarılmasını, müzesi, restoranı ve yeraltı otoparkıyla yaşayan bir mekana dönüştürülmesi istiyorlar.


"Stad Artık Kaldırmıyor"cular


Bu kesim de stadın şu anki durumunun farkında ve artık bir çözüm peşindeler. Bir tarafında bölge binası diğer yanında kavak ağaçlarıyla hoş görüntü verse de balkondakiler korku içindeler.(Şahit oldum.)  Alsancak Stadı tepemize yıkılmadan şimdi olduğu yere veya başka bir yere stat yapılsın. İzmir'in Kuzeyinde veya Güneyinde olması fark etmiyor bu kesim için. Haklı değerlendirmeler sonucunda zeminin kötü, stada girişin çıkışın sıkıntılı olduğu sonucunda hemfikirler. 


Doğal Olarak Taraftarlık Tepkileri


Bu kısmı sona bıraktım. Bir kesim var ki, -sayıları oldukça fazla- tamamen olayı taraftar tezatlığı üzerinden değerlendirerek ne tarihi ne de seyir zevkini işin içine ekleyip yorum yapıyorlar. Taraftar ayrışmalarının hat safhada olduğu şu dönemde böyle bir kimlikte söz alanları görmek hiç de şaşırtmıyor beni açıkçası. 


Stad karşılığı olarak Örnekköy'e stad yapılacak gibi duruyor. Bu da haliyle Göztepeliler başta olmak üzere tepki topluyor. Alsancak stadı karşılığında Örnekköy'e (Kuzey- Karşıyaka'ya hitap eder nitekite)  planlanan stat, Güney'e yapılsaydı bu kez Karşıyakalılar yıkılmasın taraftarı olacaktı. Şu anda Karşıyakalılar izleyici konumunda görünüyorsa bu sebepte olması muhtemel. TOKİ’nin Örnekköy’deki stat ve tesislerin yanı sıra, Halkapınar’daki Spor İl Müdürlüğü hizmet binası ve gençlik merkezine harcayacağı rakam 81 milyon TL’yi aştığı takdirde Göztepe’nin yuvası Gürsel Aksel Stadı’nın geleceği de tehlikeye girecek. Protokol gereği, belirlenen bedelin aşılması durumunda GSGM bir başka tesisi daha TOKİ’ye vermesi gerekiyor. Bu da Göztepelileri ayağa kaldırmış durumda.


Bakan Suat Kılıç da çift stad yapılacağından , Alsancak Stadı'nın vedasından bahsediyor hep. Bu da benim hep uzak durmaya çalıştığım, doğal muhalif tepkilerin oluşmasına sebebiyet veriyor.


Öngörülerle Veda


Tarihin birikim stadın vedasını görecek gibiyiz. Bunun sonucunda ise İzmir, Kuzeyde 15-20 Bin kapasiteli, Güneyde ise 30 Bin kapasiteli 2 yeni stad kazanacak gibi. 3 Stad isteği geri dönecek bence. Fazla olur. Balçova isteği var Göztepe taraftarının. Çok sıkışık bir kesimde yeni bir stad oluşumu içine giremez bence Toki. Gaziemir önerisi kabul görmüştü. Arazi tayini sonucu İZSU'dan olumsuz bir yanıt gelmişti diye hatırlıyorum. Son durumdan haberdar ederseniz sevinirim.


Sonuç olarak İzmir'de stadyum kimliği değişecek gibi görünüyor. Stad sayısının artması deplasman kavramının tamamen tazelenmesi anlamına da gelebilir. Halkapınar'daki stadyumu da ayrı bir başlıkta incelemek gerekecek sanırsam.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails