28 Kasım 2011 Pazartesi

Ali Dere Söyleşisi


Konyaspor küme düştüğü sezonda Türk futboluna pırıl pırıl bir oyuncu armağan etti. Geçtiğimiz sezon son dakikada oyuna girdiği Manisaspor maçında öyle bir gol attı ki, tüm Türkiye'ye parmak ısırttı. Adeta bir 100 metreci süratine sahip ve sol ayağını raket gibi kullanabiliyor. Futbola oldukça geç başlayan, 13 yaşında bir "Futbol Star" organizasyonunda keşfedilen genç oyuncu U19 Millî Takımımızın da özenle geleceğe hazırladığı yıldız adaylarından biri.

Geçtiğimiz sezon Manisaspor maçında öyle bir gol attın ki, "Bu golü atan oyuncunun sırtı yere gelmez" dedirtin. Gerçekten de üstün yetenek gerektiren bir goldü. Bir de oyuna sadece 1 dakika önce girmiştin ve Süper Lig'deki ikinci maçındı. O gol için "Futbol hayatımın dönüm noktasıydı" diyebilir misin? Sonrasında neler değişti senin açından?


Dönüm noktası diyebilirim çünkü o maçta hocamın beni oynatacağını hiç beklemiyordum. Oyuna son dakikada girecektim ve sadece deplasmanda 1 puan kazanmak için yapılan vakit geçirmeye dönük bir değişiklik olduğunu düşünüyordum. Ama oyuna girerken Ziya Hocam beni yanına çağırdı ve "Ali, istediğini yap, sana güvenim tam. İyi de oynasan kötü de oynasan kızmayacağım" dedi. Sahaya girdiğimde kendime ayrı bir güven geldi. Skorboarda baktığımda 90'ı gösteriyordu. Top ayağıma geldiğinde aklımda sadece olumlu düşünmek vardı. Topla ilk buluşmamda rakiplerimi birer birer geçtim. Kaleciyi gördüğüm zaman aklımda sadece topa vurmak vardı. Vurduktan sonra da sadece topun kaleye girdiğini gördüm. O an ne yaptığımın farkında değildim. Sevinç çığlıkları atmak istedim ama sesim çıkmadı.


Gole tepkiler nasıl oldu?


O golü attığımda Konyaspor çok kötü durumdaydı, adeta herkes ipin ucundaydı. Gerçi ligin sonunda küme düştük ama o an için deplasmanda elde edilen o galibiyet takım için çok önemliydi. Benim açımdan ise o golün bambaşka anlamları var. Bir kere o gol sayesinde Türkiye'ye ismimi duyurmuş oldum. Süper Lig bambaşka bir dünya. Orada ön plana çıkabilmek için böyle goller atmanız ya da attırmanız gerekiyor. Daha ikinci maçımda böyle bir gol atmak, kariyerim açısından çok önemliydi.


Afyonlusun ama futbola Konyaspor'da başladığını biliyoruz. Bize biraz o günlerden söz eder misin? Ailen neden Konya'ya göç etti, futbola nasıl başladın?


Afyon'da doğmuşum ama Konyalı olan annem memleketinde yaşamak isteyince ben 2 yaşındayken ailece oraya taşınmışız. Yani bütün hayatım Konya'da geçti diyebilirim. Dolayısıyla futbola da Konya'da başladım. Aslında futbola da çok geç adım attım. 13 yaşındaydım ve Futbol Star adı altında bir organizasyon yapılıyordu. Turan Sofuoğlu, Lemi Çelik gibi teknik adamların bulunduğu elemelere katıldım. Bu organizasyonun varlığından akşam yemeği sırasında televizyonda haberdar olmuştum. Babamdan rica ettim, sağ olsun o da kırmadı ve götürdü. Elemelerde beğenildim ama İstanbul'a gidemedim. Çünkü Konyasporlular da beni izlemiş ve beğenmiş. "Bizim yaz okulu seçmelerimiz var, oraya gel" dediler. Ben de üç aylık yaz okuluna katıldım. Kursa 350 kişi katılmış ve sonunda sadece ben seçilmiştim. Böylece Konyaspor altyapısında oynamaya başladım.
Ailen futbol oynamanı nasıl karşıladı?


Annem bu işten hiç hoşlanmamıştı. Her anne gibi o da benim sağlığımı düşünüyordu ve her tekme yiyişimde adeta yüreğine iniyordu. Sokakta oynarken gördüğünde bile terlememe dayanamazdı. O zamanlar zayıf bir çocuktum. Babam ise futbolcu olmam konusunda çok hevesliydi. Zaten beni teşvik eden de oldu. Tabii annem de sonradan alıştı.


Futbol hayatına yön veren teknik adamlardan söz eder misin bize? Kimler senin kariyer gelişimine ne gibi katkılarda bulundu?



İlk önce Mesut Erçetin Hocamdan söz etmem gerekir. Onunla aramızdaki diyaloğu tarif edemem. Adeta baba-oğul gibiyiz. Zor zamanlarımda hep yanımda oldu. Ben de her şeyimi onunla paylaştım. Salih Eken Hocam da yine öyle. Altyapıda Osman Durmuş ve Mümin Duru Hocalarımın emeklerinden de söz etmeliyim. Ziya Doğan, A takıma çıktıktan sonra bana çok güvendi. Aynı şekilde Yılmaz Vural Hocam da öyle. Ama hepsinin arasında Mesut Hocamın yeri çok farklı.

Futbola başladığında da bugünkü mevkiinde mi oynuyordun?

Futbola santrfor olarak başladım. Golcü özelliğim çok yüksekti. Her maçta 1-2 gol atıyordum. Yaşım ilerledikçe hocam beni kanatlarda oynatmaya başladı ve gol pozisyonu hazırlayıp asist yaptıkça futboldan daha fazla keyif almaya başladım. Günümüzün tek santrforlu futbolunda kanat oyuncularının hücumdaki rolü de giderek önem kazanıyor. O bölge için hem pozisyon hazırlayan hem de gol atabilen oyuncular aranıyor. Ben de bu tip bir oyuncu olmaktan çok mutluyum.

Futbola başladığında benzemek istediğin oyuncular var mıydı?


O zamanlar 2003-2004 yıllarıydı ve Cristiano Ronaldo'nun Manchester United'a gittiği ilk dönemlerdi. Ben de Ronaldo'yu çok beğeniyor ve onun gibi bir oyuncu olmak istiyordum. Bugün ise Messi tartışmasız dünyanın en iyi oyuncusu ama ben kendime Arjen Robben'i örnek alıyorum.

Hocalarınla konuştuğunda senin hangi özelliklerini beğeniyorlar?

En çok birebir pozisyonlarda adam geçmemi beğeniyorlar. Süratli oluşumu, rakibimin üzerine çekinmeden, korkmadan, cesaretle gidişimi beğendiklerini söylüyorlar.

Soruyu tersine çevirirsek, hocalarının geliştirmeni istediği yönler neler? Bunları gidermek için neler yapıyorsun?

Geçtiğimiz sezon Ziya Doğan Hocam yarım sezon boyunca her idmandan sonra sağ ayağımı çalıştırdı ve bu konuda büyük bir ilerleme kaydettiğimi söyleyebilirim. Aynı şekilde kafa toplarındaki eksikliğim üzerinde de durdu ama ben hâlâ bu konuda kendimi zayıf hissediyorum. Altyapıda olduğum dönemde kafayla güzel goller atardım ama Süper Lig seviyesinde kafa toplarında çok eksik olduğumu görüyorum. Bunun için antrenmanlardan sonra sürekli çalışıyorum ama hâlâ istediğim seviyeye gelemedim.

Konyaspor'un yaz okuluna 350 öğrenciyle başladığınızı ve sonunda sadece senin seçilebildiğini söylemiştin. Sonraki süreçte de birlikte eğitim aldığın bir çok oyuncudan çok daha farklı bir yerde, Süper Lig'e geldin. Bunu başarabilmeyi hangi özelliklerine borçlu olduğunu düşünüyorsun?

Samimi olmam gerekirse benim futbolun dışında bir arkadaş çevrem yok. Vaktimin büyük bölümünü futbol sahasında, geri kalanını ise ailemle geçiriyorum. Futbol için yaşıyorum diyebilirim. Beslenmeme, dinlenmeme çok dikkat ediyorum. Bence bir başarı varsa, futbol için yaşamamdan kaynaklanıyor. Bunların dışında yetenekleriniz ve çalışmanız çok önemli. Ayrıca futbolculuk karakteriniz de ilerlemenizde büyük rol oynuyor. Hocalarınıza karşı saygınız, duruşunuz, ne zaman nerede konuşup nerede susacağınızı bilmeniz futbolda çok önemli etkenler. Mesela oynadığınız zamanla oynamadığınız zaman arasında hocalarınıza tavrınızda, hareketlerinizde bir değişiklik varsa bu sizin açınızdan hiç de olumlu bir puan değil. Ne olursa olsun, oynasanız da oynamasanız da aynı adam olmayı sürdürmeniz gerekiyor. Her zaman daha çok çalışmanız ve karakterinizi bozmamanız lâzım.

Geçtiğimiz sezonun gelecek vaat eden oyuncularından biri olarak transfer teklifleri aldın mı?

Gerçekten beklediğimden çok daha fazla teklif aldım. Süper Lig'in bambaşka bir ortam olduğunu da zaten o zaman iyice anladım. PAF Ligi'nde veya Banka Asya 1. Lig'de oynarken de duyuyordum ama insan içinde yaşadığı zaman daha iyi idrak ediyor. Süper Lig'in piyasası inanılmaz. Hiç beklemediğim takımlardan harika teklifler aldım. Ama teknik direktörümüz ve başkanımız Konyaspor'da kalmamın daha uygun olduğunu düşündükleri için kaldım. Beni isteyen takımlar arasında Antalyaspor, Büyükşehir Belediyespor ve Kayserispor vardı. Bu arada üç büyük takımın transfer haberlerinde de adım geçiyordu.

Senin açından iyi bir sezon geçmiş olsa da küme düşmek gibi bir oyuncunun başına gelebilecek en kötü olaylardan birisiyle de karşılaştın. Bu durum nasıl etkiledi seni?

Yaşımın da küçük olması nedeniyle maçlara hep sonradan girdim. Ya yenik durumdaydık ya da oyun berabere gidiyordu. Yani hiç bir zaman kafam rahat olarak sahaya çıkamadım. Üzerimde hep bir çekingenlik vardı. Ama bu sezon o çekingenliği atlattığımı düşünüyorum. Küme düşmeye gelince, ben iki kat fazla üzüntü yaşıyorum. Çünkü küme düşen sadece oynadığım takım değil, aynı zamanda benim şehrimin takımı. Bu da daha büyük bir acı veriyor insana. Ama en azından kadromuzu fazla bozmadık. Herkes birbirini tanıyor ve bu sezon yeniden geri dönebiliriz. Bir de Konya gibi büyük bir şehrin takımı sürekli inip-çıkan bir takım olmaktan kurtulmalı. İnsan bu nedenle de küme düşmeyi kaldıramıyor. Bu durumu kendime yediremedim ve bir hafta uyuyamadım.

Konyaspor'da geçen sezon çok sayıda yabancı oyuncu forma giydi. Birileri gitti, birileri geldi... Ve senin gibi yetenekli bir oyuncu uzun süre oynama fırsatı bulamadı. Sen kendisine forma arayan genç bir oyuncu olarak kulüplerin yabancı tercihlerini nasıl değerlendiriyorsun?

Yabancılara ne yazık ki bir başka bakılıyor. Onlara daha fazla tolerans tanındığını gözlemledim. Kötü de oynasalar hocalar yabancı oyuncularda ısrar ediyor. Ellerinde daha iyi oyuncular olsa bile öncelik hep yabancılarda. Bu üzücü ama beni daha çok çalışmaya teşvik ediyor. Daha fazla hırs yapıyorum, hocamın gözüne daha fazla girmeye çalışıyorum. Ülkemizdeki yabancı kontenjanının da çok fazla olduğunu düşünüyorum. Bank Asya 1. Lig'deki 3 yabancı kontenjanı ise yeterli.

Ligimizde beğendiğin yabancı oyuncular var mı?

Alex gerçekten de çok büyük bir oyuncu. Onun dışında da aklıma başka isim gelmiyor.


Beğendiğin ve kendine örnek aldığın yerli oyuncular hangileri?



Arda Turan'ı ve Emre Belözoğlu'nu eskiden beri çok beğeniyorum. Emre abinin oyun bilgisi, asla pes etmemesi ve takımını sürekli ateşleyen hırsına, Arda abinin de tekniğine hayranım.

Umut vaat eden genç oyunculardan bir Süper Lig karması yapmanı isteseler kimlerin ismini yazardın?

Şu anda içinde yer aldığım U19 Genç Milli Takımı'nın oyuncularını seçerim.

Genç Millî Takımlara ilk olarak ne zaman çağırıldığını ve bu davetin ardından neler hissettiğini hatırlıyor musun?

Daha önce kamplara hiç davet edilmemiştim. İki sene önce bir deplasman dönüşü, hiç beklemediğim bir dönemde kadroya alındığımı öğrendim ve sevinçten ağladım. Dünya Kupası finallerinde arkadaşlarımı seyrederken bir yandan onlarla gurur duyuyor, bir yandan da "Neden ben orada yokum?" diye içim içimi yiyordu. Bir turnuva için U18 Takımının kadrosuna çağrıldım ve Rusya'ya gittik. Takımda Konyalı olan Ömer Ali Şahiner dışında hiç kimseyi tanımıyordum ve kendimi yabancı gibi hissediyordum. Hatta ilk üç gün koridorda "Ben nereye geldim?" diye ağlamıştım. Turnuvadaki ikinci maçımızı Azerbaycan'la oynamıştık. O maçta bir gol atıp bir de asist yaptım. Bu benim Millî Takım'da yükselişim oldu. Arkadaşlarım yanıma gelip benimle konuşmaya başladı. Benim de sesim iyidir, onlara şarkılar söyledim. Sonrasında turnuva hiç bitmesin, ben de buradan hiç ayrılmayayım diye düşündüm. Tabii Millî Takım'a çağrılmam ailemi de çok şaşırtmıştı o dönemde. Çünkü sadece Konyaspor'un PAF takımında oynuyordum. Çok beklenen bir şey değildi. Ama sağ olsun hocalarımız gelip beni Konyaspor'un PAF maçında izlemiş.

Gelecekle ilgili nasıl hayaller kuruyorsun? Kariyer planlamanda neler var?

Her futbolcu Avrupa'da oynamayı ister. Ben de çok istiyorum. Herkes Real Madrid'i, Barcelona'yı ister belki ancak ben İngiltere Ligi'ni çok beğeniyorum. Orada oynanan futbolun kendi stilime daha uygun olduğunu düşünüyorum. Zaten bir Manchester United hayranıyım. Nani çok beğendiğim oyunculardan biri. Açıkçası İngiltere'de hangi takımda olsa oynarım.

Türkiye'de oynamak istediğin bir takım var mı?

Ülkemizde her oyuncu dört büyük takımda oynamak istediğini söylüyor. Ama bence en doğrusu oynayabileceğin takıma gitmek.

Arkadaşların arasında nasıl bir insan olarak tanınıyorsun?

İnsan çevresini kendi karakteriyle belirliyor. Eğer siz iyi bir insansanız, Allah da sizin karşınıza öyle arkadaşlar çıkartıyor. Benim arkadaşlarım da ahlâklı, düzgün, aile terbiyesi almış insanlar. Beni gerçekten çok seviyorlar. Neşeli, esprili bir insanım. Şakalar, taklitler yaparak arkadaşlarımı güldürürüm. Şarkılar söylerim. Olaylara olgunlukla bakmasını, gerektiğinde alttan almasını bilirim.

Futbolun dışında neler yaparsın, hobilerin neler?


Dediğim gibi şarkı söylerken bambaşka bir insan oluyorum, üzerimde bir çekingenlik kalmıyor. Türk Sanat Müziği şarkıları söylerim. Duygusal kitaplar okurum. Babamla playstation oynuyorum. O da alıştı artık, yeni öğrenmesine rağmen bazen beni yenebiliyor.

TamSaha

Rekabete Hazırım

"...Real Madrid gibi bir kulüpte, hangi pozisyon olduğu farketmeksizin her zaman forma rekabeti yaşanır. Yapabileceğiniz tek şey sahada ne kadar değerli olduğunuzu göstermek ve benim de şu ana kadar yaptığım bu. Şu an orta sahada oynayabilecek dört ya da beş isim var. Geçtiğimiz sezon transfer olduğumda da durum aynıydı ve bunun hiçbir zaman değişeceğini düşünmüyorum. Hepimiz ilk 11 için çok çalışmamız gerektiğini biliyoruz. Kendi yeteneklerinizi en üst düzeyde kullanabilmeniz oldukça önemli..."

Sami Khedira-spox.com

26 Kasım 2011 Cumartesi

Favre'nin Aslanları



Bundesliga'nın 14. haftasının açılış maçında Köln deplasmanına konuk olan Mönchengladbach, karşılaşmadan 3-0 galip ayrıldı ve maç fazlasıyla liderlik koltuğuna oturdu.

Bank Asya’da Son 2 Hafta




BANK Aysa 1. liginde 11. haftaya gelindi. Hafta aralarına da sığdırılan maçlarda, takımlarda düşüşler gözlendi. Haftada bir yapılan lig maçları böyle giderse hafta da nerdeyse ikiye çıkacak ve dengeler bozulacak. Konyaspor geçtiğimiz hafta sonunda Giresun’daydı, hafta içerisinde Boluspor’la Konya’da oynadı, Pazar günü de Akhisar’da. Geniş kadroya sahip olan takımlar bu ağırlığı kaldırabilir ama, Konyaspor gibi dar kadrosu bulunan ekipler için gerçekten zor.

LİGİN 11. ve 12. haftasına gelindiğinde, çözülmeler başladı. Süper lige oynayanlar, ligde kalmayı garantileyenler ve düşmemeye oynayanlar belirginliğini göstermeye başladılar. Konyaspor Boluspor ile berabere kalınca, kaybettiği 2 puanla 7. sıraya indi. Liderle arasındaki fark 7 puana çıksa da, 2., 3. ve 4. ile ortalama 5 puanlık bir fark doğdu. Kapanmayacak bir fark değil. Akhisar maçını kazansın, puan farkı 3’e iner. Bu ligde ilk 2 takım direkt olarak süper lige terfi edeceğine göre, 3. terfi edecek takımı ligin 3.,4.,5, ve 6 sırada tamamlayan takımların play of maçı sonucu belirleyecek. Konyaspor için şimdilik hedef, direkt süper ligden ziyade play off oynamaya çevrilmeli. Şimdiden şampiyonluğu hedeflemenin anlamsız olduğunu düşünüyorum. Başkan Ahmet Şan’ın dediği gibi “Sportif başarı kendiliğinden gelirse ne ala”.. Doğru karar vermiş Başkan Şan. Genç futbolcuların yer aldığı kadroyla şampiyonluk hedefli oynamak, onların oyun düzenini ve disiplinini bozacağını düşünüyorum. Gençlerimiz Konya’da oynadıkları maçlardan heyecan duyduklarını ifade ediyorlar. Tabi ki, bu heyecanda stres oluşturur ve oyununu olumsuz etkiler.

BANK Asya liginin 11 ve 12 haftasında oynanan maçlarla, puan cetveli üzerinden bir analiz yapacak olursak, takımların performansları az da olsa ortaya çıkar. 11 ve 12. haftanın maç sonuçlarıyla durum şöyle: 29 puanla lider olan Ç. Rizespor peş peşe Denizlispor ile Karşıyaka’yı yendi. 25 puanla 2. sıradaki Erciyesspor’un Gaziantep Belediyespor ile Adanaspor galibiyeti var. 3. sırada yer alan Akhisarspor, arka arkaya Tavşanlı Linyitspor ile Bucaspor’u yendi. 23 puanı bulunan Elazığspor, Göztepe’ye yenilip, Sakaryaspor’u yendi. 21 puanla 5. sıradaki Kasımpaşa, Adanaspor’la berabere kaldı, Göztepe’yi yendi. 6. sıradaki Kartal, Güngören Belediyespor’la berabere kalıp, Denizlispor’u yendi. 12. haftayı 7. sırada tamamlayan Konyaspor’un 19 puanı var ama 19 puanlı 3 takım bulunuyor. Giresunspor ve Boluspor’la berabere kaldı, Aynı puanla 8. sıradaki Boluspor ise Bucaspor ve Konyaspor beraberliği bulunuyor. 18 puanı bulunan Tavşanlı Linyitspor’da Akhisarspor’a yenildi, Gaziantep Belediyespor’u yendi. 16 puanlı Bucaspor’un da Boluspor beraberliği ile Akhisarspor’a mağlubiyeti var. 14 puandan aşağıya doğru olan takımları yazmıyorum. Çoğu ligde kalmayı düşünen ekipler ki, bunlardan Güngören Belediyespor’un şansı çok az.

LİGDE 10 takımın şampiyonluğa ve play off’a oynadığı şimdiden belli oldu. Erciyesspor, Elazığspor, Kartal, Tavşanlı Linyitspor ile Bucaspor’un şansının az olduğunu düşünüyorum. Bazıları illerinin alt yapısı gibi, bazıları ise ilçe ve yetersiz kadroları var. Bunlara Akhisarspor’u dahil etmiyorum. Lig sürecinde birde düşüş yaşamalar vardır. Puan cetvelinin tepesinde yer alan 3- 4 takım daha düşüş yaşamadılar. Bu düşüş kesinlikle yaşanır mı?.. Evet kesinlikle yaşanır ve ligler bunun ispatlamıştır. Konyaspor lige iyi başladı sayılmaz. Belki en az yenilen ekiplerden ama 7 beraberlikten kaybedilen puan sayısı 14.. 3 puanlı sistemde beraberliklerde büyük puan kayıplarına neden olmakta. Tamam, deplasmandan alınan beraberlikleri saymıyorum. Bank Asya liginde dört dörtlük bir takımın olmadığını ligin başında yazmıştım. Bu ligde de her takımın birbirini yeneceğini hep yazdım ve söyledim. Yarınlarda göreceksiniz puan cetvelinin ortalarında yer alanların yükselip nerelere geldiğini. Konyaspor’un kesinlikle ilk 6’da yer alacağını şimdiden iddialı olarak yazıyorum. TRT televizyonu maçları yayınlıyor, hangisinin güçlü olduğunu söylemek imkansız. Kadrolara baktığımızda da, bakmayın gençleri kazanan Konyaspor’a kadrosu gayet iyi. Pawalek, Alvaro, Robak, Erdinç, Gökhan, Hakan, Serkan, ligin 2. yarısında iyileşirse Ertuğrul. 7- 8 süper lig tecrübesi olan futbolcuları var. Bunlara Ali Dere’yi de dahil edebiliriz. Genç oyunculardan Tolga, Selim, Muhammet, Serbay, Muhammet, Abdülkerim, Feyyaz takıma adapte olan futbolcular. Rifat iyi bir yedek. Şunu ifade etmek istiyorum, Konyaspor’un güçlü bir kadrosu var ve bu kadro bu sezon ligde iş yapar. Başkan Şan’ın dediklerine katılıyorum ve kendi fikrimi yazıyorum. Konyaspor bu sezon ilk ikiye de girebilir ama play off şansı garanti.

KONYASPOR, bu hafta Akhisar deplasmanından boş dönmeyeceğini ve 13. haftada sürpriz sonuçların çıkacağını düşünüyorum.

OBerk / YMeram

24 Kasım 2011 Perşembe

Bıyıklı Ronaldo !

"Bu fotoğraf geçen hafta çekildi. Beş dakika böyle durdum ve oldukça eğlenceliydi"
Ronaldo / Twitter

2 Farklı Takım


BANK Asya 1. Ligi’nde maçların hafta arasında oynanma uygulaması devam ediyor. TRT’nin maçları naklen yayınlaması nedeniyle böyle bir programın uygulandığını düşünüyorum. Konyaspor-Boluspor maçının da geç saatlere bırakılmasında kaybeden elbette Konyaspor oluyor. Maçın TRT’den naklen yayınlanması yanında birde kışın soğuk gecesinde oynanması tribünlerin boş kalmasının nedeni. Kulüp yönetimlerinin bu konuya bir çözüm getirmeleri gerekir. Tribünleri boş görünce maç öncesi uyarı olarak yazayım istedim.

KONYASPOR maça cezalı Hakan’ın yokluğunda şu kadro ile çıktı. Kalede Pawalek. Geri dörtlüde Tolga, Selim, Erdinç, Muhammet. Savunmanın önünde Alvaro. Gökhan sağda, Ali Dere solda. Göbekte Serkan. Forvette Recep ile Robak. Maçın ilk yarısında oyunun hakimi Konyaspordu. Yüksek tempoda geçen ilk yarıda, Konyaspor golü buldu. Golden ayrı girdiği önemli pozisyonlarda vardı. Serkan’ı ceza alanı dışından sert şutu üsten dışarı giderken, 11 de Robak’ın ceza atışında top dışarı gitti. Boluspor’un en önemli pozisyonu, Konyaspor’un defans hatasında Ümit kaleci ile karşı karşıya kaldı, Pawalek topu kornere attı. Konyaspor’un baskılı oyunu 39 da golü getirdi. Gökhan’ın ceza atışında arka direkte Selim topu filelere göndermeyi başardı. İki tarafında pas hataları vardı. Alvaro ile Serkan’ın orta alanı iyi kontrol da tutmaları, rakibe fırsat vermezken, Hakan’ın yerine oynayan Tolga, görevini iyi yaptı ve sol kanattan gelen tüm atakları kesmeyi başardı. İlk yarının son dakikalarında Recep biraz akıllı davransa 2. gol gelebilirdi. Sol çaprazda topla buluştu, ceza alanına girdi, çalıma kaçmayıp, kaleye vursa gol işten bile değildi. Böyle pozisyonları bulmuşken yazacaksın.

BOLUSPOR, defansı fizikli futbolculardan oluştuğu için, Konyaspor hava toplarında zayıf kaldı. Sol kanatta Ali Dere’nin daha aktif olması halinde Konyaspor iki kanattan yapacağı ataklarda daha etkili olabilirdi. Gökhan’ın sağ kanadı iyi kullandı. Aldığı her topu olumlu şekilde değerlendiren Gökhan’ın uzatan şut atmasını beklerdim. Toplara iyi vuran bir futbolcu, içe doğru dikine ne zaman gitse pozisyon yaratacak becerisi var.

MAÇIN 2. yarısın da Konyaspor’a ne olduysa oldu, o ilk yarıdaki Konyaspor adeta buharlaştı. 52 de yedikleri golde defansın hatası vardı. En güvendiğim ve her maçta iyi performans gösteren defans oyuncuları 2. yarıda hata üzerine hata yaptılar. Kaçırdıkları futbolcular gol bulsa Konyaspor maçtan yenik ayrılırdı. Boluspor çok akıllı bir değişiklik yaptı.46 da Alp’i oyuna aldı ve bu oyuncu ile de golü buldu. 52 de Veysel Cihan’ın oyuna girmesiyle daha etkili olmaya başladı. Konyaspor 3’e 3, 4’e 3 yakalandığı pozisyonlarda Kaleci Pawalek başarılı oldu. Konyaspor kenar yönetimi en büyük hatayı Gökhan’ı oyundan almakla yaptı. Serbay yerine girdi. Gökhan’ın oyunda kaldığı sürece Boluspor defansı ileriye çıkmakta zorlandı. Gökhan ayağında top tutan, bulduğu pozisyonları değerlendirebilen bir futbolcu. Birde adı var, en azından 2 defans oyuncusuna nöbet tutturdu. Bunlar gözden kaçmamalıydı. Rifat’ın oyuna alınması ise anlamsız. Ya Feyyaz’ın uzatma dakikaların da oyuna alınışına, ancak beraberliği koruma diyebilirim.

KONYASPOR, neden oyun düzenini bozdu?... Neden çok pozisyon verdi?... Neden çok pas hataları yaptı?... Neden gol pozisyonuna giremedi?... Bu soru işaretlerine yanıt bulunmalı. Serkan ve Alvaro’nun orta alandaki başarılı oyunu, ikinci yarıda neden olmadı?.. Bir takım ancak bu kadar oyundan düşebilir. İzmir Bölgesi hakemi Hakan Ceylan’ın kötü yönetimi de olsa.

KONYASPOR’UN bu kadrosuyla gücü bu kadar demekte yanlış. Süper Lig’den kalan 6-7 futbolcusu var kadroda. Yeni yönetim eksiklerini giderdi. Futbolcular moralli ama bu maçta ortaya koydukları futbol ortada. Sportif başarı geliyor beklentisi varken, kendi sahasında puan kaybetmesi umutları nede olsa zedeledi ama kırmadı. Boluspor’u da küçümsemiyorum, iyi bir ekip, Konyaspor’un oyuncu değişikliği omurgasını bozunca, açığı iyi yakaladılar ve etkili oldular diye düşünüyorum. Her puan kaybını da kaza olarak değerlendirmiyorum. Telafisi, deplasmandan gelecek puanlara bağlı diye düşünüyor, Akhisar maçında kendilerini toparlamalarını ve bu maçı unutmalarını diliyorum.


STAT: Atatürk

HAKEMLER: Hakan Ceylan xx, Muhittin Gürses xx, Cevdet Kömürcüoğlu xx

KONYASPOR: Pawelek xx, Erdinç xx, Selim Ay xxx, Gökhan Emreciksin xx (Serbay dk. 68 x), Robak xxx, Tolga xx Recep xx (Rıfat dk. 80 x), Perez xx, Ali Dere xx, Serkan Şahin xx, Muhammet Yürükuslu xx

YEDEKLER: Ercüment, Feyyaz, Niyazi, Can Parlayan, Abdülkerim

TEKNİK DİREKTÖR: Osman Özdemir

BOLUSPOR: Atacan xx, Hakan xx, Onur xx, Caner xx, Ferhat xx, Fatih x (Veysel dk. 53 x), Cemil xx, Onur x (Alp dk. 46 xx), Veli xx, M. Sercan xx, Ümit xxx (Erman dk. 75 x),

YEDEKLER: Eser, Koffi, Emre, Emre Toraman

TEKNİK DİREKTÖR: Cihat Arslan

GOLLER: Selim Ay (dk. 38) (Konyaspor), Alp Ergin (dk.52) (Boluspor)
SARI KARTLAR: Hakan, Sercan (Boluspor) Perez, Pawelek (Konyaspor)

OBERK-YMeram

Konyaspor değerini arıyor...



Maalesef son yıllarda üst üste yapılan hatalarla Konyaspor’un marka değerini yere serdik. Basınından yöneticisine,

futbolcusundan teknik adamına,

bürokratından taraftarına kadar suçluyuz.

Borçlar, hacizler, transferde skandallara ulaşan ve Konyaspor’u alay konusu haline getiren yönetimsel hatalar..

Son 3 yıl içinde şampiyonluk yaşanmasına karşın, Konyaspor değerini kaybetme noktasına geldi.

Bu süreçteki en büyük adım ise şüphesiz ki, son Genel Kurulda Konya’yı kucaklayan bir yönetim oluşmasıdır.

Ahmet Şan başkanlığındaki yönetimin göreve başlamasıyla sular durulurken, kulübün yeniden ayağa kalkması adına yapılan çalışmalarda başladı.

Son 3 yılın enkazı hemen kaldırılacak cinsten değil.

Ahmet Şan ve ekibi bırakın ateşten gömleği giymeyi, resmen kaynayan kazana kendilerini attılar.

Yönetiminin kısa süre içinde yaptığı çalışmaları takdir etmememiz imkansız.

Kapanma noktasındaki kulübü yeniden ayağa kaldırmak için geceli gündüzlü bir çalışma başladı.

İlk planda acil ödenmesi gereken borçlar kapatılırken, 3 yıllık bir program çerçevesinde de kulübün yeniden kaybettiği marka değerine ulaştırılması hedefleniyor.

Yönetim her ne kadar sportif başarıyı beklemediğini dillendirse de, sezon sonunda yaşanacak olası bir şampiyonluk Konyaspor’un daha erken ayağa kalkmasını sağlayacaktır.

Bu tabiî ki kolay değil.

He ne kadar ligde birçok takımdan daha iyi gözüksek de, dar ve kısıtlı kadroyla Süper Lig’e yükselebilinmesi büyük bir başarı olacak.

Boluspor maçına kadarki bölümde sergilenen futbol ve alınan puanlar diğer maçlar öncesi camiayı umutlandırmıyor da değil.

Yönetim şayet Milos’un borcunu devre arasına kadar öder ve transfer yasağını kaldırtmayı başarabilirse, çok değil sadece birkaç takviyeyle şampiyonluğun en büyük adayı konumuna gelebiliriz.

Ayrıca sakatlığını tam atlatıp devre arası kampında takıma katılması beklenen Ertuğrul’da eski günlerindeki gibi performans çizerse, transfer yasağı kalkmasa da Konyaspor’un sonuna kadar zirve veya play-off yarışının içinde yer alacağını düşünüyorum.

Konyaspor’un Boluspor ve Akhisar Belediyespor ile 3 gün arayla oynayacağı karşılaşmalardan alacağı puanlar da sıralamadaki yerini ve hedeflerini daha belirgin hale getirecek.

İki rakipte güçlü ve zirve hesabı yapıyor. Hem onları potanın dışına itmek, hem de şampiyonluk havasına yavaş yavaş girmek için bu maçlardan alacağımız 6 puan Konyaspor’u önemli bir konuma taşıyacak.

Soğuk havaya rağmen artık tribünlerin biraz daha dolması ve genç ağırlıklı kadroya destek vermesi gerekiyor.

Maça gelinmese de Konyaspor’a karşı ilgi olduğunu biliyorum.

İnşallah bu akşamdan başlayarak tribünler dolmaya başlar ve takım hak ettiği desteği görür.

Gelecek haftaki yazıma kadar Konyaspor son derece kritik 2 maça çıkacak. Boluspor ve Akhisar maçlarından takımımıza üstün başarılar diliyorum.

***

Ziya Doğan, gazete gazete, televizyon televizyon Konya basınına demeç verme peşinde. Takımın bu duruma düşmesinde başrol oynayan bir isme Konya basınının da biraz mesafeli durması gerekiyor.

Önceki gün bir spor programına telefonla katılan Ziya Doğan’ın saçmalamalarına güç bela dayanırken, bir ağabeymizin Ziya Doğan ile borç pazarlığı içine girmesini ise şaşkınlıkla izledim. İyi niyetle ancak düşünülmeden yapılan bu davranış Konyaspor’un marka değerini yeniden canlandırmaya çalıştığımız şu süreçte hiçte hoş olmadı. Umarım buna benzer pazarlıkları bir daha görmeyiz.

TDurmaz-YMeram

Kéré'nin Keyfi Yerinde

Konyaspor'da 3 yabancı sınırı nedeniyle Alvaro Mejia, Marcin Robak ve Pawelek'in ardında bekleyen Burkina Fasolu Kéré, fırın başına geçerek etliekmek pişirdi.

Havzan Etliekmek/ Organizatörler Erdinç Yavuz, Ercüment Kafkasyalı, Can Parlayan


Bursaspor Formaya Reklam İstiyor !

Formalarda reklam yoksa, o formalar ne kadar güzel olsa da sevemiyorum bir türlü. Reklamı güzelce basılmış formalar tercihimdir tabiidir ki; 'Pritt'le yapıştıracaksanız ben de sponsor olayım o zaman.

Bursaspor bu hususta üzerine en dikkat çekmek istediğim takım konumunda, yönetimde bildiğim kadarıyla TURKCELL'den sonra arayış içinde sürekli, bir ara BursaStore de yardımcı olsa da görselliğe, Bursaspor'un Bursa'nın sanayi desteğine ihtiyacı sürekli var.

“...Görüşmeler oluyor. Ancak iş son sözleri söylemeye geldiğince firmaların zirvesinde tıkanıyor.Bursa'nın önemli firmaları destek vermiyor hatta birkaç kez görüşme talebi istememize rağmen randevu bile alamadık, yakın bir tarihte bütün çalışmaların bitecek , pazarlık ve görüşmelerin en yakın zamanda sonlanacak...

Bursaspor Kulübü’nün Reklam ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Uslu

Bursaspor Sponsorları;
Sırt reklamı olan Ülker,
Spor malzemeleri sponsoru olan Puma,
Resmi kıyafet sponsoru Sarar, resmi gönderi sponsoru Sürat Kargo,
Sağlık sponsoru Acıbadem,
Kart sponsoru Finansbank,
Ulaşım sponsoru THY,
bunların yanı sıra Bakyapı, Denizbank, Baykal Makine, Çelik Akü, Emek Yağ, Özkaynak Su, Oytaş, Isrı, Boyteks, Destek Patent, Durusu, Kent Meydanı,Bimeks,İstikbal grubu,Şaypa marketler ,Kafkas, Kyosera,

23 Kasım 2011 Çarşamba

"Ocak ayında satmayacağız"




"Ocak ayında hiçbir şey olmayacak. Onunla ilgili çıkan iddialar önemli değil. Arsenal, Almanya'da yazılanların sadece %10'u, bu yüzden bir problem değil. Anlaşılan Bayern Münih de onunla ilgileniyormuş. Hiç kimse Borussia Dortmund'dan bu şekilde oyuncu alamaz, Arsenal bile. Şanslıyızki o sadece işine odaklanıyor. Hafta sonu Bayern'e bir gol attı ve aynısını Arsenal'e de yaparsa çok mutlu olurum."

Juegen Klopp / B.Dortmund Teknik Direktrörü

20 Kasım 2011 Pazar

Bu Zamana Kadar da 7'in Bitirdin...


Ligde kötü günler geçiren Konya Torku Şekerspor zayıf rakibi Kocaelispor’u 7-0 yenerek 7 hafta aradan sonra galip geldi. Temsilcimizin gollerini Ertan Koç (3), Okan Koç, Ömer Ali Şahiner, Eren Görür ve Tanju Yavuz kaydetti.

Spor Toto İkinci Lig Beyaz Grup’ta mücadele eden temsilcimiz Konya Torku Şekerspor haftalar sonra güldü. Ligde 7 haftadır galibiyete hasret kalan yeşil-beyazlılar 10. haftaya dahil maçta dün grubun zayıf takımlarından Kocaelispor’u 7-0 yendi. 90 dakikanın tamamına yakını Kocaelispor yarı sahasında oynanırken, ayağa paslarla top dolaştıran ve kanat organizasyonları ile rakip kalede pozisyon üretmeye çalışan Konya Torku Şekerspor ilk tehlikeli atağında 15. dakikada Ertan Koç ile direğe takıldı. Beklenen gol ise 24. dakikada Türk futbolunun yıldız isimlerinden birisi olan ve Şekerspor formasına ısınmaya başlayan Okan Koç’tan geldi. Bu golle birlikte rakibin kilidini çözen yeşil-beyazlılar, 33’te Ertan Koç ile farkı 2’ye çıkardı. İlk yarının skorunu belirleyen isim ise ceza sahası dışından attığı mükemmel golle Ömer Ali Şahiner oldu. Soyunma odasına galibiyeti büyük ölçüde garantileyerek giren Konya Torku Şekerspor ikinci devre de hız kesmedi. Günün başarılı isimlerinden Ertan Koç, 52 ve 54. dakikalarda attığı gollerle farkı 5’e çıkarırken oyuna sonradan dahil olan Eren Görür de Konya Şekerspor forması altında ilk golünü atarken maça son noktayı kaptan Tanju Yavuz koydu.


Stat: Recep Konuk

Hakemler: Eser Birinci xx, Önder Yılmaz xx, Türker Dirlik xx

Konya Torku Şekerspor: Melih xxx, Kerem xxx (Dk. 77 Mehmet Balban xx), Tanju xxx, Ertan xxx, Murat xx (Dk. 66 Eren xxx), Ömer Ali xxx, Özgür xxx, Ümit xxx, Kenan xx (Dk. 72 Yusuf xx), Okan xxx, İshak xx

Kocaelispor: Sercan x, Bartu x, Ozan x, Aykut xx, Korhan x, Osman xx, Ahmet Kaçar x, Yunus x (Dk. 59 Sergen x), Anıl x, Doğan xx, Emrah x (Dk. 56 Emre x, (Dk. 90 Alper ?))

Goller: Dk. 24 Okan, Dk. 33, 52, 54 Ertan, Dk. 36 Ömer Ali, Dk. 72 Eren, Dk. 80 Tanju (Konya Torku Şeker)

Sarı kartlar: Dk. 85. Ümit (Konya Torku Şekerspor)


İşte ligde alınan sonuçlar;

Spor Toto İkinci Lig Beyaz Grup

Konya Torku Şekerspor-Kocaelispor...........( 7 - 0 )

Ofspor-İskenderun Demir Çelikspor...........( 2 - 1 )

Pendikspor-Çorumspor........................( 2 - 2 )

BUGSAŞ Spor-Şanlıurfaspor...................( 2 - 1 )

Bozüyükspor-Tepecikspor.....................( 2 - 0 )

Diyarbakırspor-Balıkesirspor................( 0 - 3 )

Gaziosmanpaşa-Yeni Malatyaspor..............( 1 - 1 )

Tokatspor-Altay.............................( 1 - 2 )



19 Kasım 2011 Cumartesi

Açılış Yaparken




AHMET BALOĞLU’dan: “Komşuya Loto’dan büyük ikramiye vurmuş, gülmekten yarıldım. Ne demişler; ‘Gülme komşuna gelir başına’ Oturdum bekliyorum :)”

***

KESTİRMEDEN..: “Avrupa’da yOĞUZ. güle güle Oğuz.”

***

BEKLENTİMİZ 3 PUAN…
Konyaspor, deplasmanlarda daha başarılı bir takım. Temsilcimiz evinde oynadığı 5 maçta 2 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 yenilgi alarak 3 gol atıp 2 gol yerken, dışarıdaki 5 oyunda 2 galibiyet, 3 beraberlik almış, yenilmemiş ve 6 gol atıp 3 gol yemiş.

Bu rakamları vermemiz şundan:

Konyaspor, Giresun’dan 3 puan çıkarabilir.

Eğer çıkaramazsa sürpriz sayılmalıdır.

*

AÇILIŞ BİZDEN…

Bank Asya Ligi’nin 11. Hafta açılışı bugünkü Giresunspor-Konyaspor maçıyla yapılacak. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın temsilcimiz, deplasmanda da olsa ağır basıyor. Kaldı ki, moraller en üst düzeyde.

Bizim takımımıza olan güvenimiz tam:

“Dereyi görmeden paçayı sıyırmayalım” ama futbolcularımız yine inançlarını yitirmeyecekler, yine disiplinden kopmayacaklar, yine en iyi mücadeleyi verecekler, yine 3 puanı cetvele ekleyecekler.

…Ve zirve yarışını sürdürecekler. Giresun’a gelince… Geçen hafta uzatmada yediği golle Buca’ya da yenildi, galibiyet yüzü görmedi. Artık son sözü futbolcular söyleyecekler. Gözlerimiz 13.30’da ekranda olacak…

Bugün 16.00’daki maçta Gaziantep Büyükşehirspor Kayseri Erciyes’i, 19.00’da ise Sakaryaspor Karşıyaka’yı ağırlayacak. İlk maç zirveyi, son maç alttakileri ilgilendiriyor.

Yarın 13.30’da üç karşılaşma var. Güngören Kartal’la, Akhisar Tavşanlı Linyit’le, Bolu ise Buca ile kozlarını paylaşacak. 16.00’da Adana-Kasımpaşa, 19.00’da Rize-Denizli’yle kapışacak. Bu üç mücadele de üsttekileri etkileyecek.

Kapanış maçında lider Elazığspor, pazartesi 20.00’de kritik bölgedeki Göztepe ile İzmir’de karşı karşıya gelecek.

Kağıt üzerindeki tahminler genelde şöyle:

Kartal Güngören’i, Akhisar Tavşanlı Linyit’i, Bolu Buca’yı, Rize Denizli’yi, Elazığ Göztepe’yi yenebilir. Adana-Kasımpaşa ise beraberlik kokuyor.

Önemli olan kendi maçımız.

Biz bugün Giresun’u kazasız geçelim de….

Diğer skorlara sonra bakarız.

Dikkatimi çeken bir başka nokta:

Geçtiğimiz hafta Süper Lig’de maç olmadığı için Bank Asya 1. Ligi’nde görev verilen ve yönettikleri maçlarda tarafsızlıklarını yitirdikleri için hafta içinde yoğun şekilde eleştirilen 5 hakemden 4’üne bu hafta Süper’de yeniden görev verilmesi. (Tolga Özkalfa, Suat Arslanboğa, Kuddusi Müftüoğlu, Barış Şimşek-Sadece, Volkan Bayaslan’a verilmemiş)

***

ŞİMDİLİK…

2. Lig’de Şekerspor için ne yazık ki olumlu yazamıyoruz. Çünkü temsilcimiz 6 puanla cetvelin alttan 4. sırasında. Yani, “şimdilik”, “düşmeme” mücadelesi veren ekiplerden biri. Ofspor 8 oyun ve 4 puanla 15’inci, Kocaelispor 8 oyun ve 3 puanla 16’ncı, Tokatspor 9 oyun ve 2 puanla sonuncu sırada yer alıyor.

Şekerspor yarın Kocaelispor’la karşılaşıyor. Kocaeli’nde yönetim değişti, futbolculara ödeneceklerin bir bölümü ödendi. Üstelik geçen hafta galibiyetle tanıştı. İki taraf için de dipten kurtulma adına çok önemli bir maç olacak. Şeker de, Kocaeli de 2. galibiyeti arayacak. Alttakilerden Tokat; Altay’ı, Ofspor da İskenderun’u ağırlıyor ve bu iki maçta da konuk takımlar favori gösteriliyor.

Özetle, çok önemli bir hafta bizi bekliyor.

CYazıcı -YMeram

18 Kasım 2011 Cuma

13 Kasım 2011 Pazar

Samsun Boys


Young Boys kadrosuyla Samsunspor kadrosunu birebir olarak oyuncu profilleri olarak tartışmak yersiz olabilir.

Young Boys ortasahasından Moreno Costanzo üst düzey bir tekniğe sahip kabul etmemek elde değil. Ancak fizik açıdan 1 puan yükseltilmiş bir Ufuk Bayraktar da verimlilik açısından eşdeğerdir. Defansta; François Affolter, Emiliano Dudar gibi isimleri Samsunspor'da eşleyebilecek oyuncu bulmak şüphesiz zor. Fakat Young Boys'da Henri Bienvenu, Emmanuel Mayuka gibi atletik hareketli oyuncular Samsun'daki Bance, Zenke gibi oyunculara göre hafiften (!) ayakları düzgün oyuncular.


Samsunspor ortasahasında ilk haftalarda farkını ortaya koyan Selim Teber eksikliği kendini hissettiriyor. Lakin O da kadroya dahilken de sırıtan kopukluklar halen süre geliyor :) . Orta saha gerçekten çok zayıf halde. Alvaro Dominguez , David Degen gibi bir oyuncu mu Allah aşkına? O hırsı gösteriyor mu sahada? Bencillik diz boyundan 5 metre. Bienvenu'nun saha içi kankalarından Pascal Doubaï'nin Mustafa Sarp ciddiyetinde futbola baktığı hususuna yorum dahi yapamam.

Lig başlarken Samsunspor hakkında ne kadar olumlu beklentim varsa bu olumlu beklentilerin çoğunun sebebi tabiidir ki Young Boys'da oynattığı hareketli futboluyla Saraybosnalı Vladimir Petkoviç'tir. Haftalardır çalan çanlar onunu başını şüphesiz ağrıtıyor. O da fena stres altında. Lige yeni yükselen bir ekip acayip bir transfer politikasının içinde buluyor kendini kulübe gelen menejerlerin haddi hesabı yok, kaktırabildikleri kadar oyuncuyu tıkıyorlar. Bern deki çalışma ortamı Petkoviç için tabi yok burada, ama o bekleyecektir. Ya başarmayı Ya postalanmayı...

Benim futbol ölçütümde sabır önceliktedir. Ancak bu lig STSL, burası Türkiye.

3 Kasım 2011 Perşembe

Beşiktaş, 'Egemen' lik İstiyor

  • Beşiktaş, son 2 sezonda 3 kez yenildiği ve 9 gol yediği Dinamo Kiev'i bu sefer sahasında gol yemeden mağlup etti. Siyah-beyazlılar ayrıca 12 maç sonra Ukrayna takımlarını deviren Türk takımı oldu.
  • Beşiktaş'ın sezon başında Trabzonspor'dan transfer ettiği Egemen Korkmaz için attığı gol farklı bir önem taşıyor. Tecrübeli defans oyuncusu maçta gösterdiği performansla hem takımını sırtladı hem de atığı golle 3 puanı kurtardı. Bugün doğum günü olan Egemen'e alınan galibiyet en güzel hediye oldu.
  • UEFA Avrupa Ligi'nde bir sonraki hafta maçlarında 1 Aralık tarihinde Beşiktaş, Maccabi Tel Aviv deplasmanına, Dinamo Kiev ise Stoke City'ye konuk olacak.



Stat: Fiyapı İnönü

Hakemler: Tommy Skjerven, Steinar Holvik, Geir Age Masovn Holen (Norveç)

Beşiktaş: Cenk Gönenx, Hilbert, Sivokx, Egemen Korkmaz, İsmail Köybaşı, Ernst, Aurelio (Dk. 63 Necip Uysal), Veli Kavlakxx, Quaresma, Simao (Dk. 90+1 Holosko), Almeida (Dk. 87 Edu)

Dinamo Kiev: Shovkovskiy, Silva, Khacheridi, Yussuf, Bertao, Garmash (Dk. 46 Ninkovic), Vukojevic, Correa (Dk. 75 Brown), Aliyev, Yarmolenko, Milevskiy

Gol: Dk. 67 Egemen Korkmaz (Beşiktaş)

Sarı Kartlar: Dk. 33 Garmash, Dk. 40 Aliyev (Dinamo Kiev), Dk. 58 Veli Kavlak, Dk. 64 Egemen Korkmaz (Beşiktaş)


  • Yürekleri ağızlara getiren "O" son dakika pozisyonunu da aşağıda izleyebilirsiniz. Kaleci Shovkovskiy gol atabilse daha da muazzam bir pozisyon olacakmış ama böyle daha iyi oldu tabii ki.

Ziya Doğan Yakışanı Yaptı



  • ZİYA Doğan, ismini Konyaspor tarihine altın harflerle yazdırmıştır. Bunu ben değil bir önceki dönemin başkanı Bahattin Karapınar söylemişti. Ne zaman söylemişti? Ziya Doğan’ın kulübü enkaza çevirip ayrıldığı gün. Ve eklemişti Karapınar: “İlk defa şehrimizi, kulübümüzü, takımımızı emanet edebileceğimiz çok düzgün bir adamla, ağabeyle çalıştım.” Karapınar’ın çok sevdiği ve Konyaspor’a çok şeyler verdiğini söylediği Ziya Doğan dün bu kulübe hançeri arkadan sapladı.

  • ŞAMPİYON kadronun hepsini bir kalemde silip, 1 kamyon dolusu işe yaramaz adamı gözünü kırpmadan bu takıma getirip, kulübün altına dinamiti koyacaksın, takımı büyük bir borç yüküyle ligden düşüreceksin, bu yetmezmiş gibi aldığın 1 Milyon 300 Bin TL’nin üstüne kalan miktar olan 200 Bin TL için de kulübü haciz ettirmeye kalkışacaksın. Pes doğrusu. İnsan biraz utanır bee.
  • KİMSENİN alacağı kalsın, Konyaspor’a hibe etsinler derdinde değiliz. Hani o çok sevmediğimiz Giray Bulak’ın bile alacağını 2 yıl sonra isteğini, Yılmaz Vural’ın alacağı 650 Bin TL için hiçbir girişim yapmadığını duyduktan sonra, Ziya Doğan’ın bu hareketi zorumuza gitmedi değil. Umarım bu davranış, Konyaspor’u yönetenler ve daha sonra görev alacaklar için ders olur.
  • DAHA önce Diyarbakırspor ve Konyaspor’u batağa iterek küme düşüren şimdi de Ankaragücü’nü aynı sona hazırlayan Ziya Doğan dünkü hamlesiyle bence kendisini bitirmiştir. Artık Türkiye’de herkes Ziya Doğan’ı bu son yaptığı davranışla daha iyi tanıyacak ve akılarda hep küme düşüren teknik adam kimliğinin yanında, çalıştığı kulüpleri haczettiren hoca olarak ta hatırlanacaktı

  • KONYASPOR’un 9. haftada Rize deplasmanında yaşadıklarını görünce 1 puana elbette sevinemedik. Maçın ilk yarısında 2 farklı üstünlüğü elde eden ve rakibinin 10 kişi kalmasıyla çok rahat şekilde galibiyete ulaşacağını düşündüğümüz Konyaspor’un sahadan 1 puanla ayrılması puan sevincini yaşayamamıza neden oldu. Bu kayıptaki en büyük etken, sürekli geriye yaslanarak oynamak ve yanlış oyuncu değişiklikleriydi elbette. Umarım bu hatalardan ders çıkartılır ve ilerleyen dönemde bu tür kayıplar yaşanmaz
  • KONYASPOR son Rize deplasmanında da göster di ki, gücünün yettiği kadar üst sıraları zorlayacak. Sezon başındaki en büyük sıkıntı yönetim boşluğuydu. Bu sorununda ortadan kalkması ve güçlü bir yönetimin iş başına gelmesinin ardından, futbolcu ve teknik ekibinin futbol dışında bir düşüncesi kalmadı. Bayram nedeniyle bu hafta sonu müsabaka oynanmayacak. Önümüzdeki ilk maç ise Güngören ile iç sahada oynanacak karşılaşma.
  • RAKİBİN ligdeki durumuna bakılarak bu maçın kolay geçeceği düşünülmemeli. Konyaspor, önümüzdeki 2 hafta alt sıralarda yer alan Güngören ve Giresunspor ile karşılaşacak. Bu maçlardan 6 puan çıkartılması halinde 13. hafta iç sahada oynanacak Boluspor maçı ayrı bir önem kazanacak. Bolu maçı öncesi kayıp verilmemesi durumunda 13. haftaya lider girilme durumu var.
  • KONYASPOR’UN yeni yönetimi göreve hızlı başlamak zorunda kaldı. Yığınla bekleyen borçlar yönetimin hızlı hamleleriyle kulübün başına bela açmadan halledilmeye çalışılıyor. İlk planda Milos’un 2. taksiti ve futbolcuların prim alacakları ödenirken, Theoue’nun borcuda anlaşmaya varılarak taksitlendirildi. Ahmet Şan başkanlığındaki yönetim kısa sürede yaptığı bu çalışmalarla kulübün önünü açmaya çalışıyor. Taraftarından, basınına kadar bizim yapmamız gereken ise bu takıma sahip çıkmak ve desteklemek.
TDurmaz / YMeram

İbrahimovic'in Barca Günleri

"Ona bağırdım ve 'Senin t...ağın yok!' dedim ve büyük ihtimalle daha ağır sözler de söyledim. Daha sonra ekledim: 'Mourinho'yu düşünerek kendini mahvediyorsun! Cehenneme kadar yolun var!'. Tamamen delirmiştim. Eğer Guardiola'nın yerinde olsaydım, kesinlikle korkardım."

"Soyunma odasındaki atmosfer benim için oldukça sessizdi. Messi, Iniesta ve Xavi her zaman söylenenleri itiraz etmeden kabulleniyordu. Okul çocukları gibiydiler. Ben böyle değilim ve böyle olamam."

"Messi farklı bir pozisyonda oynamak istiyordu. Merkez forvet olmak istiyordu ve istediğini aldı. Hocamla bir ilişkim yoktu. Benimle çok nadiren muhattap olurdu."

Zlatan İbrahimovic / AC Milan / Yakında Piyasaya Sunmaya Hazırladığı Otobiyografi Kitabından

Karşıyaka 100. Yıl Forması

Karşıyaka Futbol Takımı -1923-

100.yıl etkinlikleri kapsamında KSK futbol takımı yeni bir forma tasarlandı. Geçmiş dönemde giyilen formaların günümüz forma yapılarına uygun olarak tasarlandığı forma yakında Kaf Kaf Mağazalarında satışa çıkacak.

1900' lerin başında birçok takım tarafından giyilen ipli formalardan esinlenilen 100. Yıl formasında 1912-2012 yıllarının yazılı. 1912-2012 yazısının üstünde ilk armamızın basılı olduğu formada en büyük özellik Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasının bulunması olacak. Bu yönüyle bir ilk olan formaya büyük ilgi gösterilmesi bekleniyor. Aynı zamanda futbol takımı bu formayı reklamsız olarak Çaykur Rizespor karşılaşmasında giymesi bekleniyor.



Karşıyaka Futbol Takımı -1925-


Related Posts with Thumbnails