28 Ocak 2011 Cuma

Kuru Kavaktan Düdük Yapmak!




“...Çok transfer yapmışız, herkes böyle söylüyor. Allahını seven şöyle bir baksın, takımlarındaki hiç şans bulamamış oyuncuları aldık. Çünkü ihtiyacımız var, çünkü bu ligde mutlaka kalmak istiyoruz ve kalacağız... Yönetim ve teknik heyet arasındaki uyum sayesinde transferde önemli işler yaptık. Sezon başından bu yana 15 trilyon borç ödedi Konyaspor ve bu süreçte Süper Lig’de de mücadele etti. Şu andan itibaren gelen para, kulübümüzün kasasına girecek. Sezon başı yaptığımız transferlerden 6 tanesi, sadece maçbaşı ücretle anlaştı. Şu an aldığımız futbolculardan da bir tanesine bile bonservis bedeli ödemedik. Sadece santrfor için hatırı sayılı bir bütçe ayrıldı, fakat bu bütçeyi de biz değil, Konya Torkuspor Başkanı ayırdı. Sağolsunlar, futbolcuyu alarak Konyaspor’a önemli bir jest yaptılar.”

“Bir kulüp bir futbolcu için 2 milyon Euro harcıyor, biz 8 futbolcu aldık ve hepsini toplasan 2 trilyon etmiyor. Yaptığımız iş, en hafif anlatımıyla şu: Kuru kavaktan düdük yapıyoruz... Fakat bu gerçekleri bilmeyenler, kulübümüzün çok önemli rakamları sokağa attığını düşünüyor.

Biz attığımız her adımda Konyaspor’un menfaatlerini önde tutuyoruz. Bakın, aldığımız bütün futbolcular sezon sonuna kadar her maç oynasalar bile ortalama 4 trilyonluk bir bütçe çıkıyor ortaya...”

Konyaspor'un Yeni Transfer Maliyetleri

FutbolcuBonservisAnlaşmaPeşinatÖdeme
Musa ÇağıranYok250 bin TL50 bin TLMaçbaşı
Barbaros BulutYok2000 bin TL50 bin TLMaçbaşı
Emre Yüksektepe20 bin TLBin 500 TL3 bin 500 TLMaçbaşı
Ertuğrul ArslanYok300 bin TL75 bin TLMaçbaşı
ZayettaYok250 bin EuroTaksitleSezon sonuna kadar
PerezYok300 bin EuroTaksitleSezon sonuna kadar
PawelekYok300 bin EuroTaksitleSezon sonuna kadar
Robak800 bin Euro350 bin EuroTaksitle

25 Ocak 2011 Salı

Yeni Kartal Hazırlanıyor

GELENLER gidenler, transferde yaşanan sıkıntılar. Hepsi dün ikinci yarının ilk maçının başlama vuruşuyla son buldu. Kadrosu büyük ölçüde değişen Konyaspor lisansı yetişen oyuncularıyla Bursa önüne çıkarken, sahada 11, yedek kulübesinde ise 1 eksikle toplamda 17 kişilik bir kadroyla Atatürk Stadyumu’ndaydı. Son dakika transferi Zayatte ile lisansı yetişmeyen Perez tribüne çıkarken, Ziya Doğan alışılmışın dışında cesurca davranarak 2 forvetli bir takımla sahaya çıktı.

HÜSEYİN Göçek’in kötü bir yönetim göstermesi ve takdir haklarını konuk takım lehine kullanmasına karşın Konyaspor ligin ilk yarısındaki görüntüsünden çok daha iyiydi. Yeni transferler göz doldururken, kaleci Pawelek ve Ertuğrul sahanın en iyilerindendi. Güçlü rakibe karşı daha çok topa sahip olan Konyaspor, defansta açık vermezken, orta alanda da ayakta kalarak Bursa’ya geçit vermedi. Forvette Robak ve Tazemeta’nın uyum sorunu yaşadığı gözlenirken ancak Polonyalı güçlü fiziğiyle dikkat çekti.

Erdinç elinden geleni yaptı.
BİR başka Polonyalı, kaleci Pawelek ise hemen hemen hatasız bir maç çıkartırken, köşeden çıkarttığı topla takımının puan almasını sağladı. Oyunun ikinci yarısında iki takımda gol için istekli gözükürken, ani Bursa atakları kalemizde sıkıntı yaşattı. Konyaspor forvetine hava topu bırakmayan Bursa defansını yerden oynamayarak rahatlatan Yeşil-Beyazlı futbolcular, sonuçta son şampiyon önünde puan almayı başararak ikinci yarıya iyi bir başlangıç yaptı.

TD/YeniMeram

10 Ocak 2011 Pazartesi

Herkes Mutsuz || Erdal Kılıçarslan Roportajı


2.5 sezon Yeşil-Beyazlı formayı başarıyla terleten ancak ‘çek yazdırdı’ diye suçlanarak takımdan gönderilen Erdal Kılıçarslan, yaşananları Tolga Durmaz’a anlattı.

ERDAL Kılıçarslan.. O Konyaspor taraftarının kalbinde kısa sürede taht kuran ve Yeşil-Beyazlıların kolay kolay unutamayacağı bir isim. Yeşil-Beyazlı forma altında 2.5 sezonda 54’ü ilk 11’de toplam 66 maça çıkan Erdal, Süper Lig’de geldiği Konya’dan takım küme düşmesine rağmen ayrılmayarak taraftarın takdirini kazan bir futbolcu. 4522 dakika bu formayı terletip sessiz bir şekilde Konya’dan ayrılması en çokta bizleri üzdü. Ankaraspor maçından sonra küme düşen takımın futbolcusu olarak göz yaşlarına hakim olamayan Erdal, 1 sezon sonra ise bu kez Olimpiyat Stadı’nda şampiyonluk turu atarken ağlıyordu. Konyaspor’da hüzün ve sevincin doruğa çıktığı anları tadan, son olarak Yükselme Grubu maçında Karşıyaka’ya attığı golle belki de şampiyonluğun ilk müjdesini veren Erdal’ın bir çek yüzünden mi, yoksa başka nedenlerden mi takımdan ayrıldığını öğrenmek istedik. İşte Konyaspor’un son şampiyon kadrosunda yer alan Erdal’la yaptığımız çarpıcı söyleşi..

Tolga DURMAZ: Senin gönderilmen bizim için sürpriz oldu. Daha önceden böyle bir durumla karşılaşacağını hissetmiş miydin?

Erdal KILIÇARSLAN: Sezon başında ilk imzayı ben attım. Hem de 3 yıl. Bu teklifi de başkan yapmıştı bana. Sözleşme imzaladıktan 45 gün sonra beni göndermek istediler. Ligin ilk haftasında oynanan Bursaspor maçı sonrası hocayla, başkan beni çağırdı ve “yollarımız ayrılsın” dediler. Ben de, “Bu saatten sonra nereye gideyim. Transfer döneminin bitmesine 15 gün var” dedim.

T.D.: Göndermek istemelerindeki nedeni söylediler mi?

ERDAL: Benim bulunduğum mevkide çok oyuncu olduğunu ve kalan süre içinde mutlaka takım bulabileceğimi belirterek ayrılmam için ısrar ettiler. Ancak ben teklifi kabul etmedim ve kulüpte kalmak istedim.

T.D.: Bu olayları sezon başında yaşadın. Peki, konsantre olabildin mi, kendini futbola verebildin mi?

ERDAL: Bu olayları unutup çalışmalarıma devam ettim. Elimden geleni yaptım. Ama kafamın bir köşesinde hep bu konuşmalar vardı. Eski performansımın gerisinde kaldım elbette.

T.D.: Takım üstünde bir baskı var mıydı? Gidecek kalacaklar konusunda futbolcuların kafası karışık mıydı?

ERDAL: Sürekli baskı altında tutulduk. İşte hocamız sürekli olarak; “Devre arasında göreceğiz. Bundan sonra kim kalacak, kim gidecek” diyordu. Futbolcularda bu baskı altında beklenileni veremedi. Şimdi sorarım size bu sözleri duyan futbolcular nasıl istenen futbolu saha yansıtsın. Yani bu takımda herkes sıkıntılı. Oynayan, oynamayan tüm futbolcular mutsuz.

T.D.: Konyaspor taraftarı tarafından çok seviliyorsun. Senin para nedeniyle kulüpten gönderildiğin konuşuldu. Ne diyeceksin?

ERDAL: Ben Konya halkını çok seviyorum. Bu yaşadıklarım beni çok üzdü. Benim hakkımda kötü konuşulması beni çok yaraladı. Şimdi Konya halkı, benimle ilgili olarak “parası yüzünden çeki yazdırdı” diye düşünüyor biliyorum. Bu konuyu da açıklayayım. Çekin yasal işlem süresi doluyordu. Ben şayet işlem yaptırmasaydım çek değersiz hale gelecekti. Bu nedenle çeke işlem yaptırmak zorunda kaldım. Ancak ben yönetime giderken paranın bir hiç olduğunu gösterdim. Konyaspor’dan alacaklarımı bıraktım. O kadar fedakarlık yaptım. “Şu futbolcu senin kadar fedakarlık” yaptı desinler. Çıkartsınlar da görelim. Bunu derlerse elimdeki çekleri kulübe geri iade edeceğim. Bu kadarda büyük konuşuyorum.

T.D.: Erdal ne kadar bir fedakarlık yaptın?

ERDAL: Konyaspor’a yaklaşık 2.5 yılda 400 ila 500 bin TL arası fedakarlık yaptım. Bilindiği gibi ben takıma Süper Lig’deyken geldim. Gaziantepspor’dan. O dönem için Gaziantep’ten alacaklarım vardı. Sırf Konyaspor’da oynamak için bunların hepsini geri çektim. Üstelik 90 bin TL de ayrıca fedakarlık yaptım. Sonra takım düşünce benim sözleşmemi Bank Asya sözleşmesi yaptık. Oradan da baya bir alacağım düştü. Ayrıca geçen sene alacaklarımdan da düştüm. Bahattin Başkanın görev süresi içinde yaptığım fedakarlık 500 bine yakın. Buna rağmen beni paragöz olarak gösterdiler. Bu alacağım paralar garanti paraydı. Şimdi ben sözleşmemi feshetmeseydim, hem şuanki alacaklarımı, hem de tazminat olarak önümüzdeki 2 yılda kazandığım garanti parayı da alacaktım. Hiç maç oynamasam bile. PAF takımında çıkardım ve paramı alırdım. Ama ben hem Konyaspor’u sevdiğim için hem de futbol oynamak istediğimden bu yola başvurmadım.

T.D.: Artık Konyaspor’un rakibisin. Konyaspor’un bu sezon ligi nasıl bitirir?

ERDAL: 3 yıldır bu camianın içindeydim. Konyaspor’un başarılı olmasını elbette istiyorum. Ama şunu da kabul etmek lazım. Yönetim transferde yanlışlar içinde. Eğer bir futbolcu 1 yıl top oynamadan bu takıma geliyorsa, o takımın başarılı olması çok zor. İsim söylememe gerek yok. Onlarda benim arkadaşım. Ancak Emre Toraman gibi bir futbolcuyu yollayıp yerine daha düşük kalitede oyuncu alırsan benim de diyecek bir şeyim yok. İnşallah Konyaspor düşmez, ama durumu çok zor.

T.D.: Konya’yı sevdiğin belli. İleride Konya’dan bir teklif gelirse Şekerspor veya Konyaspor gelmeyi düşünür müsün?

ERDAL: Biz, tüm bu yaşananlara rağmen başkanımızla iyi ayrıldık. Kavga gürültüyle Konyaspor’dan ayrılmadım. Konyaspor’dan ileriki dönemde teklif gelirse tabi ki değerlendiririm. Sonuçta büyük bir camia. Biz de, profesyonel insanlarız. İleride şartlar oluşursa neden yeniden bu kente dönmeyeyim.

T.D.: Konyaspor taraftarıyla aran hep iyi oldu. Senin gitmene çok üzüldüler. Onlara ne söyleyeceksin?

ERDAL: Konyaspor’un taraftarını çok seviyorum. Benimle ilgili kötü düşüncelere kapılmalarını istemiyorum. Ben bu takımda kalmak için her şeyi yaptım. Yaptığım fedakarlıklar ortada. Sonuçta benim ayrılmamı istediler. Şimdi Konyaspor’un rakibi olarak mücadele edeceğim. Umarım hem yeni takımım, hem de Konyaspor sezonu mutlu bir şekilde kapatırlar.

T.D.: Erdal sana çok teşekkür ediyorum. Konyaspor’a katkıların ve bize unutulmaz anlar yaşattığın için. Umarım yeni takımın Gençlerbirliği’nde de başarılı futboluna devam edersin. Seni takip etmeye devam edeceğiz.

Kaynak: Yeni Meram

7 Ocak 2011 Cuma

Zirvedeki ; Nuri Şahin || Castrol Analiz


Castrol Analistleri, Avrupa’nın 5 büyük ligi; Premier League, La Liga, Serie A, Bundesliga ve Ligue 1'de forma giyen oyuncuların 2010 yılı performanslarını mercek altına aldı.

Yaklaşık 2 bin 500 futbolcuyu değerlendiren Castrol Klasmanı’nda Türk pasaportu taşıyan veya Türk kökenli olan futbolcular şu şekilde sıralandı:

Oyuncu / Takımı: Klasman puanı

  • Nuri Şahin / Borussia Dortmund : 713
  • Mevlut Erdinç / Paris Saint Germain : 683
  • Halil Altıntop / Eintracht Frankfurt : 519
  • Hamit Altıntop / Bayer Münih : 519
  • Mehmet Ekici / 1. FC Nürnberg : 331
  • Tuncay Şanlı / Stoke City : 310
  • Hasan Kabze / Montpellier : 302
  • Mehmet Topal / Valencia : 201
  • Tunay Torun / Hamburg : 151
  • Burak Kaplan / Leverkusen : 80

Castrol Klasmanı'nda yer alan en iyi 10 Türk kökenli oyuncu

Oyuncu / Takımı: Klasman puanı
  • Mesut Özil / Real Madrid : 746
  • Eren Derdiyok / Leverkusen : 592
  • İlkay Gündoğan / 1. FC Nürnberg : 565
  • Leon Osman / Everton : 563
  • Gökhan İnler / Udinese : 528
  • Serdar Taşçı / VfB Stuttgart : 507
  • Malik Fathi / Mainz 05 : 475
  • Ömer Toprak / Freiburg : 368
  • Ümit Korkmaz / Eintracht Frankfurt : 137
  • Taner Yalçın / Köln : 135

5 Ocak 2011 Çarşamba

Para Var, Pul Var !


''Şampiyonluk filan bir şey demiyorum. Ben bir işadamıyım, bu işi zevk için yapıyorum, futbolu çok seviyorum. Ben istiyorum ki benim şehrimde şu ana kadar gerçeklememiş bir başarıyı orada gerçekleştireyim. O insanların gönlünü ve duasını alayım. Neden olmasın. Para var, pul da var. Her şey var. Şehrimizde güçlü bir şehir, metropol bir şehir. Neden olmasın. Olmayacak bir şey yok. Şehrimizde yaşanmamış bir başarıyı benim dönemimde yaşatmak istiyorum. Ama bunun adı ne olur bilmem.''

Geçmişi Unutmak || Kazım'a ne Lazım ?


Sözlerime Kazım Kazım’ın Fenerbahçe’ye gelişinin nasıl olduğu ile başlamak isterim . Kazım 1 Haziran 2007 sıralarında hem Beşiktaş hem Fenerbahçe ister fakat Kazım gözünü kırpmadan Fenerbahçe’yi yani Türkiye’nin en büyük kulübünü seçtiğini dile getirir . Fenerbahçe’nin o sıralardaki asbaşkanı Neşet Yalçın Bey de ''Colin'in Fenerbahçe'ye, Fenerbahçe'nin de Colin'e vereceği çok şey olacak" der. Gel zaman git zaman Kazım Fenerbahçe’de bir sorun teşkil etmeye başlar. Sebebini ise Kazım’ın babası açıkça dile getirir; “Oğlumun parası zamanında ödenmiyor ! ” Bu sözler Fenerbahçe tarafından bastırılır, kamuoyuna gerekli açıklamalar yapılır fakat yine de ters giden bir şeyler vardır , bu da kendini açıkça gösterir. Kazım’ın disiplinsiz tutumları sonucu Aykut hoca da Kazım ile yolların ayrılacağı sinyallerini verir…


Galatasaray cephesinde de hem forvet krizi hem yabancı sınırlamaları hem de sakatlıklar camianın başını derde sokar . Nitekim bu 2010 yılına kötü bir veda ile sonuçlanır ve lig yarışından kopan bir Galatasaray olarak 2011’e “Merhaba!” der . Teknik Direktör Gheorge Hagi yeni stad Aslantepe de yeni bir heyecan olması için birtakım mevkilere takviyeler ister . Bunların başında da Milan Baros’un bol sakatlanıp takımını eksik bıraktığı forvet cephesi vardır. Eminim yönetim bu konuda kimi alabiliriz diye ciddi ciddi oturup düşünmüştür.

Bu isim hem Türk , hem de çok yönlü; yani birçok mevkide oynayabilen biri olmalıdır . Karar Kazım’dan yana kullanılır ve Kazım da 4 Ocak itibari ile imzayı atar .


Kazım Galatasaray’ın ihtiyacı olan bir transferdir. Fakat aynı disiplinsiz tutumları Galatasaray ‘da da devam ederse Galatasaray’ı daha da zor günler bekler . Kazım Galatasaray’da esas performansını gösterebilirse gerçekten faydalı olur . Türk olması da cabası..
Sözlerimi milli futbolcumuzun hem kendi kariyerini hemde Galatasaray gibi büyük bir kulübümüzün başarısını daha iyiye götürme yolunda elinden geleni yapacağını düşündüğümü belirterek bitirmek istiyorum .. Kazım Cimbom’a ne lazım? Çok iyi biliyorsun aslında....

Sinan Şener/Ortabek/2011

2 Ocak 2011 Pazar

Bakırköy'den Ajax'a !


Bloga epeyce uzun zamandır ilişemiyorum, bayağı soğudu benden...
Aras Özbiliz'den bahsedeyim biraz da dedim, açtım tozlu kaplı, nemden kokmuş sayfaları...

Yabancı bir TV kanalında gördüm, oyunun beğendim, hafif kavruk geldi gözüme siması. "Özbiliiss , Özbiliiss ..." diye bağırıyordu ecnebi spiker. Sonunda "İstanbul.." dedi tümcesinin sonuda. Çehresinden Aras isminin sebebi belli oluyordu doğu topraklarımızdandı. Birkaç sorgu sualden sonra Bakırköy'den Amsterdam'a yol aldığını öğrendim.

9 Mart 1990'lı yani 20'sini doldurmak üzere, haberdar değildim daha önce. Çoğu gurbetçi kardeşimizin oyunundan haberim olur, gerek yerinden gerek dolaylı olarak.

Neyse köken mevzuuna kıyısından değinelim de milli takım mevzuatıyla ilgili çekincemeler de aydınlığa yol alsın. Ermeni ebeveyne sahip kardeşimiz bu. Ailesi zamanında İstanbul'da yaşamış.

Son olarak Ermenistan Milli Takımının takibinde imiş kararını daha vermemiş.Alta da bir video iyi gider...


Transfermarkt'dan nasıl gözüküyor... Aras Özbiliz
Aras Özbiliz

Doğum tarihi: 09.03.1990
Doğduğu il: Istanbul -
Yaş: 20
Boyut: 1,76
Uyruk: - Hollanda
- Türkiye
Pozisyon: Orta saha - Sol Ofans Orta Saha
Ayak: sol ayak
Piyasa değeri: 98.500 TL
50.000 €
Related Posts with Thumbnails