Arsenal maça beklediğim on birden tek farklı isim olarak sakatlıktan kurtulan iki isim arasından Santos ile başladı.
Szczesny
Sagna-Djourou-Vermaelen-Santos
Song-Arteta
Rosicky
Walcott-Van Persie-Benayoun
16. dakikada Arsenal, Benayoun ile yine çok iyi bir kafa vuruşu yaptı ama bir kere maça ısınan Al-Habsi o topu da 90'dan çıkardı. Arsenal inanılmaz bir baskı kurdu. Vermaelen zaten rakip ceza sahası çevresinden ayrılmazken açılan ortaya net bir kafa vuruşu yaptı ve farkı bire indiren isim oldu. Golde sonraki Arsenal baskısı görülmeye değerdi. Önce Van Persie sonra Djourou ile Arsenal gole çok yaklaştı. Arsenal neredeyse stoperleriyle gol arıyordu.
Arsenal son bölümde de baskısını sürdürdü. Rakip sahada pas yaparken Wigan 11 kişiyle kapandı. Özellikle Rosicky dikine oyunuyla Wigan savunmasında delik yaratan isimdi. Wigan'ın bulduğu nadir kontra ataklar ise tehlikeli oldu.
İlk yarıda iki takım toplam 23 şut çekti. Erken gelen gollerle beraber açılan oyun futbola doyurmasına rağmen Arsenal'lileri mutlu etmeyen şekilde ilk yarı sona erdi. Walcott yine bir var bir yok oyunlarında yokları oynadı ilk yarıda. Arteta'nın sakatlanarak oyundan çıkması ise Arsenal'i olumsuz etkileyen olaylardan biriydi. Rosicky ise ilk yarının en iyisiydi.
Arsenal ikinci yarının ilk dakikasından itibaren yine baskısını kurdu. Buna rağmen etkili gol pozisyonu üretmekte zorlandı. Wigan ise yine bir kontra atakta Moses ile gole yaklaştı ama Szczesny yaptığı kurtarış ile takımını hayata bağladı. Arsenal tam anlamıyla tüm oyuncularıyla gol aradı. 60. dakikaya girilirken Andre Santos'un 4, Vermaelen'in 3 şutu vardı. Wigan takımı ise kendisi adına maçın en iyisi olan Moses ile pozisyonlar yakalamaya devam etti. Arsenal'in savunamadığı tek isim olarak gösterilebilirdi.
Wenger eskiden biraz ders almış gibi olacak ki Gervinho'yu 61. dakikada oyuna sokarak kendisi adına erken bir hamlede bulundu. Benayoun ise iyi oyununa rağmen kenara alınmaktan kurtulamadı. Fakat Gervinho'nun girişi oyundaki tempoyu Arsenal'in lehine değil aleyhine etkiledi. Zamanın ilerlemesi ile birlikte Arsenal'de yorgunluk, Wigan'da ise direnç artmaya başladı. Son bölüme girilmeden önce Wenger, Oxlade-Chamberlain ile Djourou'yu değiştirerek son hamlesini yaptı. Orta sahada etkili pas alışverişinde sıkıntı yaşayan Ramsey'e destek olarak oyuna alındı. Song ise stopere çekildi.
Arsenal son bölümde de topu ayağında tuttu ama kaleye şut çekmekte çok zorlandı. Ceza sahası çevresinde top çevirmek maalesef gol için yeterli olmuyor. 85. dakikada Walcott'a verilmeyen açık faul akıl alır gibi değil. United'a çalınanlar penaltıysa bu hareket nedir bilemiyorum. Lehimize hatalı karar verilmiyor bundan memnunuz ancak hakkımız olan kararların verilmemesi çıldırtıyor.
Maçta 8 dakikada gelen iki tesadüf gol olmasa kesinlikle Wigan böyle mücadele de etmez puan dahi de alamazdı. Ele geçirdikleri fırsatı kullanmayı bilen bir oyun sergilediler. Talihsiz bir yenilgiden ibaret. Arteta'nın oyundan erken çıkmış olması da maçın döndürülememiş olmasının nedenlerinden biri. Ramsey oyunda 80 dakika kaldı. Birçok maçından yine iyi oynadı ancak hücuma yönelik katkısı çok sınırlı kaldı. Attığı bir etkili pas dışında top dağıtmaktan başka bir şey yapmadı. Song'un bile 3 kritik pası var. Walcott maç boyunca sadece 1 şut çekti. Santos ise kaleyi bulmayan 5 şut. Bazı oyuncuların Rosicky'e bakarak ders alması lazım sanırım.
Sonuç olarak Arsenal bu sezon Blackburn Rovers'a 3, Queens Park Rangers'a 3, Wigan Athletic'e 3, Wolverhampton Wanderers'a 1, Bolton Wanderers'a 1 puan vererek ligin son 5 sırasındaki takımların hiçbirinden 6 puan almayı başaramadı. Üst kademe ile arasındaki farkı bu açıdan görmek son derece üzücü. Arsenal küme düşenlere puan dağıtarak kimsenin düşmesine gönlünün razı gelmediğini gösterdi.
Emrah Partal /GencArsenal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder