13 Mart 2012 Salı

Bu Kaçıncı Oldu: Arsenal 2-1 Newcastle United

Arsenal maça en güçlü kadrolarından biriyle başladı. Liverpool maçında sakatlanan Mikel Arteta yeniden Arsenal orta sahasında yerini aldı. Son haftaların başarılı ismi Tomas Rosicky yine on birde başladı. Alex Oxlade-Chamberlain ise bir kez daha Gervinho yerine tercih edildi. Sakatlıklarından kurtulan Andre Santos ve Aaron Ramsey ise yedek kulübesinde maça başladı.

Szczesny
Sagna-Koscielny-Vermaelen-Gibbs
Song-Arteta
Rosicky
Walcott-Van Persie-Chamberlain

Maç oldukça tempolu başladı ve Newcastle Demba Ba, Arsenal Van Persie ile gol fırsatı yakaladılar. Sonraki bölümlerde de iki takım gol pozisyonu ararken Arsenal'de Vermaelen ve Koscielny, Newcastle United'da da Coloccini ve Tiote atakları kesen isimler oldular. 14. dakikada Vermaelen'in uzaklaştıramadığı topta Ben Arfa sağdan getirdiği topla Gibbs'i geçtikten sonra yakın direk dibine isabetli bir şut çıkardı ve topu ağlarla buluşturdu. Fakat ne var ki golün tekrarı gösterilirken gelişen atakta Walcott, Coloccini'yi ilk kez mağlup ederek açtığı ortada Van Persie, Williamson'dan sıyrılarak Tim Krul'u avladı. İlk on beş dakikalık bölümde kaleyi bulan iki şutta karşılıklı olarak gol oldu.

İkinci bölümde Arsenal biraz daha fazla topa sahip olmaya ve pas yapmaya başladı. Chamberlain'in yerde kalmasından kazanılan serbest vuruşta Van Persie isabetli bir vuruş yaptı ama kaleci Tim Krul hata yapmadı. Arsenal'in 24 ile 28 arasında yaptığı pas ile oynadığı oyun inanılmaz hale geldi ve bu bölümde Newcastle'lı oyuncular topa temas dahi edemedi. Ancak Arsenal bu oyunda gol pozisyonu üretemedi.

Son bölümde de Arsenal topa olan oyununa devam etti ama ceza sahası içerisinde ekstra bir şey üretmekten yana her zaman Coloccini'nin engellemelerine takıldı. 37. dakikada Demba Ba'nın faulünü atlayan Webb'e rağmen çok net gole gidebilecekleri bir pozisyonda topu taça atan Tiote'yi alkışlamak lazım. Ucuz faul oyunları uğruna kendisini yere atan meslektaşlarına centilmenlik dersi verdi.

İlk yarıda maç oldukça tempolu oynanmasına rağmen iki takımında savunması tempolu şekilde savunma yaptı ve toplamda cılızlar da dahil olmak üzere 9 şut çekildi. Arsenal %61'lik topla oynamasının yanında %87 pas yüzdesiyle de etkili oldu. Arteta ilk yarıda yaptığı 52 pasta %94 isabet oranıyla takımın atağını yönlendiren isim oldu. Newcastle da ise Tiote orta sahanın en iyisiydi. Theo Walcott sağ kanatta Sagna ile birlikte Gutierrez ve Santon'u delik deşik etti desek yeridir. Fakat onların kademesindeki Coloccini inanılmaz oynadı ve atağı kesen isim oldu. Zaten bir kez hata yaptı onda da Van Persie golünü attı. Ters kanatta ise Simpson ve Ben Arfa hücuma çıktıkları bölümde Gibbs'e zor anlar yaşattılar. Nitekim gol de o kanattan geldi. Oxlade-Chamberlain topla çok az buluştu ve fazla etkinlik sergileyemedi. Demba Ba hava toplarını almasına rağmen diğer takımlara olduğu kadar etkili olamadı ve kaleyi bulmayan tek bir şutu vardı.

Newcastle ikinci yarıya ilk yarıda tel tel dökülen Santon yerine Perch'ü oyuna alarak başladı. Arsenal ise aynı on biri ile devam etti. İkinci yarı da tıpkı ilk yarı gibi karşılıklı ataklarla başladı. Tiote'nin şutunda Szczesny doğru yer tuttu ve gole izin vermedi. Arsenal ise yine sağ kanattan geldi ve Walcott'un ortasına kafa vuruşunu yapan Rosicky topu Krul'un üzerine nişanladı. 55'te bu kez Arteta'nın pasında Vsn Persie kendisine yakışmayan bir vuruş yaptı ve net fırsatı değerlendiremedi. Arsenal ikinci yarıda baskısını daha da arttırdı. İlk yarıda 6 şut çekebilirken ikinci yarıda ilk on beş dakikada bu rakama ulaştı.

Çok baskı yemeye başlayan Newcastle ileride top tutmak adına Obertan yerine oyuna Ameobi'yi dahil etti. İlk yaptıkları hamle olan Santon-Perch değişikliğinde fayda sağladı Newcastle. Perch, Santon'a göre daha iyi savunma yaptı. Fakat ters kanatta ise Gibbs ve Chamberlain hücuma çıkarak tehlikeler yarattı. 67. dakikada Rosicky kendi mücadelesi ile yarattığı pozisyonda bitiriş fırsatını da yakaladı ama çok kötü bir vuruş yaptı ve net bir fırsatı değerlendiremedi. Arsenal skor ne olursa olsun yaptığı değişikliği yine yaparak yorulan Chamberlain yerine Gervinho'yu oyuna dahil etti.

Maçta son bölüme girildiğinde Milan maçına benzer bir yorgunluk belirtisi çöktü takımın üzerine. Newcastle'da yapılan değişiklikler olumlu yanıtlar verirken Gervinho bir etki yaratamadı. Bunun üzerine Rosicky ile Ramsey yer değiştirerek orta sahayı canlandırmaya çalıştı Wenger. Pardew ise son değişikliğini Newcastle adına Coloccini ve Simpson'dan sonra sahanın en iyisi Tiote'yi sakatlığı nedeniyle çıkararak kullandı. Oyuna ise Guthrie girdi. Arsenal son terinin son damlasına kadar gol aramaya devam ederken Simpson ikinci defa topu çizgi üzerinden çıkararak Newcastle'ı kurtaran isim oldu. 90. dakikada Vermaelen'in kafasında da Krul müthiş kurtardı. Maç tam bitti dediğimiz anda ise Newcastle atağında kazanılan top ile gelişen kontra atakta Walcott ortasında seken topu kovalayan Vermaelen altın vuruşu yaptı ve Arsenal'e galibiyeti getiren golü attı.

Açık söylemek gerekirse oyuna yaptığı doğru müdahalelerle Pardew önemli işler yaptı. Fakat hücum anlamında Newcastle Çıldır Gölü iken Arsenal Marmara Denizi gibiydi. Newcastle'ın kaleyi bulan 2 şutuna karşılık Arsenal'in 8 isabetli şutu vardı. Walcott iki devre iki ayrı isme karşı oynamasına karşın harika bir maç çıkardı. Arteta %94 oranla yaptığı 88 pas, 6'da 6 isabetli uzun pas ve 4 top çalma ile orta sahayı tek başına idare etti. Rosicky'de oyundan çıkana kadar varını yoğunu ortaya koydu. İnsan keşke 3-4 yaş daha genç olsaydı diyor. Savunma anlamında Coloccini ya da Simpson kadar iyi görünmemiş olabilir ama bunun nedeni Demba Ba'nın tek forvet olarak çok etkisiz kalmasıydı. Song-Vermaelen-Koscielny üçlüsü onu adet yuttu. Tiote'nin sakatlanarak çıkması Arteta'ya son bölümde daha geniş bir alan sağladı ve bundan yararlandı. Szczesny'nin kaleyi tutan iki şuttan birini yemiş olması ise düşündürücü. Oyuna sonradan giren Ramsey ve Gervinho yine yeteri kadar etki göstermediler ama kenardan gelecek oyunlar olarak kaliteli isimler.

Sonuç olarak Tottenham'ın bir puan arkasında ve Chelsea ile içeride oynayacağımız bir maç olmak ile birlikte 3 puan önündeyiz. Bu takımın artık ligi ilk dört dışında bitireceğine inanmak zor. Üst üste dördüncü kez geriden gelerek galip geldik. Bu takımların Sunderland, Tottenham, Liverpool ve Newcastle olduğunu da hatırlatmak lazım. Bu kaçıncı dönüş. Takımda son dakikaya kadar bitmeyen bir inanç oluştu. Umarım gelecek sezona da taşırız bu ruhu. Keşke bu halimiz sezon başında olsaydı demek geliyor içimizden ama yapacak bir şey yok. Bu sezonu olabilecek en üst yerde tamamlayarak gelecek sezona umutla bakmak dileğiyle.

Emrah Partal / GencArsenal

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails