4 Aralık 2011 Pazar

Seviyoruz Sormadan, Yeniyoruz Kasmadan: Wigan Athletic 0-4 Arsenal


Elimde olan nedenlerden ötürü maçın ilk 10 dakikasını kaçırmak zorunda kaldım. Ama kaçırdığım bölümde önemli pozisyon yaşanmadığını aksine bizim için olumsuz sayılabilecek şekilde Wigan'ın %61'lik bir topla oynama yüzdesi bulunuyordu. İlerleyen bölümlerde ise Arsenal biraz daha topu tutarak maçın kontrolünü ele geçirmeye başladı. Fakat yine de beklediğimiz Arsenal temposunda oynanmayan bir karşılaşmaydı. Her ne kadar Manchester City karşısındaki kadro olmasa da sahada sanki oyuncular üzerinde bir moral bozukluğundan kaynaklı bir durgunluk vardı.

Szczesny
Koscielny-Mertesacker-Vermaelen-Santos
Song-Arteta
Ramsey
Walcott-Van Persie-Gervinho

Yeterli tempoyu yaratamamamıza rağmen hafif bir baskı sonrasında hata yapmaya meyilli Wigan, Arteta'nın orta sahadan topu bomboş aheste aheste getirişini seyretti. Arteta yaklaşık 25 metreden yaptığı vuruşla Al Habsi'yi avlamayı başardı. Al Habsi'nin yetişebileceği bir topa müdahele edemediğini de belirtelim. Bir dakika sonra ise kazanılan korner vuruşda çokta başarılı olmayan bir ortada Vermaelen topa arka direkte kafayı vurarak farkı ikiye çıkardı. Bu golde de Al Habsi kapattığı yerden yavaş vurulmuş bir kafadan golü yediği için hatalı gösterilebilir. Açıkçası çokta oynamadan 2-0'ı bulmuş olduk ilk yarım saatte.

Vermaelen'in kornerden attığı gol ise Arsenal'in Premier Lig maçlarında üst üste 179 korner atışından gol üretememesi istatistiğini sona erdirdi. Vermaelen bu golle Van Persie'nin gol atamadığı maçlarda sahne alarak onun boşluğunu doldurmaya başladı. Açıkçası kendisini forvette oynamasının hiçbir sakıncasının olmayacağını düşünüyorum. Örneğin Chamakh yerine.

İlk yarının son diliminde de topun kontrolü Arsenal'de gol arayan Arsenal'di. Wigan iki golle birlikte resmen maçtan koptu. Maça dair bir umutları olduğunu düşünmüyorum. Fakat Arsenal'in maçı zora sokma alışkanlığı nedeniyle ikinci yarıda bir gol yiyip maç 2-1'e gelirse işler terse dönebilir ve bu nedenle üçüncü golü bulmamız gerekiyordu.

İkinci yarıda Wigan tahminimce yapılan devre arası gaz konuşmasıyla biraz daha aktifti ilk yarının sonlarına göre. Maçı 2-1'e getirebilecek fırsatları yakaladılar. Hatta maç boyunca en iyi dakikalarını ikinci yarı başlarında oynadılar. Ancak bu futboldan skora ilişkin bir şey elde edemedikleri için Arsenal bulduğu ilk fırsatta farkı üçe çıkardı. Robin Van Persie'nin kendisi için yaptığı harika hareketler sonrasında çektiği şut kaleci Al Habsi'den döndü ve seken topu Gervinho boş ağlara gönderdi.

3-0'dan sonra oyun artık bitse de gitsek tadına oynandı iki takım içinde. Arsenal bir gol daha atayım diye zorlamazken Wigan da atabilirsem şeref golünü atarım diyerek mücadele etti. Bir ara başlayan etkili yağış Wigan tribünlerindeki göz yaşlarını gizlemeye yardımcı oldu. 79. dakikada yine Walcott&Van Persie A.Ş. farkı dörde çıkaran golün baş aktörleri olmayı başardılar.

Walcott böylece 2011 yılında yaptığı 9 asistin 8'ini Van Persie'ye yapmış oldu. Ayrıca Robin Van Persie, 2011 yılında Premier Lig maçlarında toplam 40 golde asist veya golü atan olarak bu alanda en yakın rakibine 14 gol fark atmış durumda. Bu istatistiği bazılarınız okumaktan sıkılmış olabilir ama ben yazmaktan sıkılmayacağım. Robin Van Persie 2011 yılında 32. Premier Lig golünü attı.

Sonrasında Wenger üç değişiklik birden yaparak maçı bitirdiğini işaret etti. Coquelin, Benayoun ve Arshavin oyuna girerken Walcott, Gervinho ve Song kenara alındı. Alex Oxlade-Chamberlain'in oyuna girmeyişi ve Robin Van Persie'nin oyunda kalması şaşırtıcıydı. Maçta kalan bölümlerde de oyun değişmedi. Arsenal taraftaları yapılan paslara oley çekerek maçı tamamladık.

Manga'nın Bitti Rüya isimli şarkısını ise bu sezon ligde kalması zor görünen Wigan'a göndersek iyi olacak sanırım. Seviyoruz sormadan, yeniyoruz kasmadan, dayan Wigan dayan, bitti rüya.

Bu galibiyetle birlikte Premier Lig'deki yenilmezlik serimizi 7 maça çıkardık. An itibariyle puan durumunda Newcastle'ı geride bırakarak 5. sıraya yerleştik. Dördüncü sırada bulunan Chelsea ile aramız sadece iki puan. Bu açıdan hedefimiz olan ilk dörde çok yakınız. Bunu başardıktan sonra geriye kalan turnuvalarda gidebildiğimiz yere kadar gitmek kalıyor.
Emrah Partal / Genc Arsenal

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails